Körkırlangıçlar Şiiri - Mizgin Teker

Mizgin Teker
51

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Körkırlangıçlar

kuşların
gökyüzünden ürktüğü bir günde,
kadını
eski bir ağacın köklerinde uyutuyorlardı.

kadın,
kabus görmekten korkuyordu.
çocuk,
hiç durmadan ninniler söylüyordu.
alevden yağmurlar yağıyordu,
serin bir toprak üzerine.
avuçlarında sularla insanlar,
geçiyordu oradan gülümseyerek.

su sızlıyor ama insan sızlamıyordu.

zamanın buğusu sinmişti yol aynama.
nereden geldiğimi göremiyordum.
hem durmadan ilerliyor,
hem de
kendimin bana gelmesini bekliyordum.
ve bir yandan
kendimi görünce
nasıl tanıyacağımı düşünüyordum.
çünkü ben kendime varana kadar,
epey vakit geçecekti.
yaşlanacaktım.
yaşlanırken yaşayacak mıydım?

bulduğum pusulayı içime katıyorum,
yolda kaybolmamak lazım.
pusula kayboluyor içimi de alıp
kayboluyorum.

kalbi ürkeklikle kaplanmış yolcu.
yol boyunca,
tüm pencerelerden çevirip başını.
sadece yolun sonuna odaklanıyor.
kendini aradığı o kalabalık istasyon
ve
her köşe başında bir ayna.
aramadan bulmayı bekliyor.

duvar yoruluyor,
hep dik durmaktan
üzerindeki tüm tozlu çerçeveleri alıp
toprağa gömüyor, yok etti sanarak.

hafifleyince kendini kuş sanıyor,
uçmaya çalışıyor
yıkılacağını unutarak.

çerçeveler duvarın içine doğru uzuyor,
gözyaşıyla sulandığı topraktan sıyrılarak.
nem diyorlar, hep nem.

görülmeyen duvar,
içeriden yıkılmaya başlıyor.
her şeyi içine sığdırarak
yol olmaya çalışıyor,
uzakta köyde bir kuyu.

yol olarak
kendi içinde yol almaya.

ama taşlarının yer değiştirmesine
hiç izin vermiyor.
konumunu kaybetmekten korkuyor.
haritalarda
en çok kendisinin gözüktüğünü sanarak.

ve en sonunda kuyu,
kendisini de yutuyor.
ayaklanıyor geriye kalan boşluk,
kalkıp gidiyor yeryüzünden.

insanlar geçiyor
uzun ve incecik yollardan.
yan yana yürürken, düşüyor öteki.
karıncaların ayak sesi bastırıyordu,
diyor önündekiler.
onu duymadan geçiyorlar.

ve telaşla koşturduğumuz o yolların
en sonuna,
düşlediklerimizi yerleştiriyoruz.
mutluluklarımız yolun sonunda kalıyor,
tozlanıyor.
üstelik biz koştukça düşler,
daha uzak bir kıyıya vuruyor.

hayır,
hayır diyoruz
bu zamanın bir yanılsaması.

kendimizi kaybetmeyi de göze alarak
koştuğumuz yollarda,
uzaklıklar hiç tükenmiyor ömür tükenirken.
zamanla kimin yanıldığını anlıyoruz.

bize ait olmayan her şey
büyüleyici bir parlaklıkla,
önce gözlerimizi alıyor
sonra ruhumuzu.

balıklar uçmak istiyor,
kuşlar yürümek.
en güzel şeyler
hep bizden en uzakta.

karanlık,
korkuyor önünü görememekten.
insan,
kendine dair ne varsa
unutuveriyor bir anda.
gözlerimizi de bağlamıştık unuttuk,
nasıl.

kendimizin en uzağında.
uçmak için çırpınıyoruz,
binlerce kez.
birbirimize çarpa çarpa.

Mizgin Teker
Kayıt Tarihi : 28.10.2024 04:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!