Döktürdüğün göz yaşlarıyla, sularsan kirpiğini
Dağların sırtlamadığını, sararsan sırtlara
Göz çukurlarında kaynar feryatlar,Hazır ol,
acıyla yanan ,gözden gelecek oklara
Toprağın öptüğü ayaklar, basınca başa
Hıçkıran acının lal olur dili
Gök şaha kalkar,Kırbaç yiyen tay gibi,
çifteyle olur sevgili.
Kinle yoğurduğun yürekler, sofrana lokma
Tabaklar, çatallar, şahitlik eder
Girerken ağzına,Odun olur ateşine,
damlayan her ter.
Kanayan yaralara, çapa vuran eller
Sabrın düğmesine basar başka kollarda
Hırsla, çürüyen vicdan,Kelle alır,
sıratın ordularında.
Beyinlere küflü ağ ören, dilindeki heceler
Yağlar urganı, kement eder hesaba
İnciden sehpa kırılır,Kelimeler duvar olur,
adaletten kalıba
Pınarlara bent yapan aklın
Düşündümü, selin pimini çekecek yağmurları
Taşkınla yıkılan betonlar,Topraktan sağar,
Esir ettiğin damlaları.
Mil çektiysen, canlıdan çıkan her nefese
Kork kendinden, dökecek sonbahar yapraklarını
Savrulacak sahibine,Sağlam teslim edebilir misin
Emanet aldıklarını…
Kayıt Tarihi : 1.6.2024 14:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!