Yağmur yağıyordu, sonra eve döndüm
kendimi dışarıya bırakmakla perişan
zamanın harf harf düşmesine baktım
göğün morarmış yüzüyle bel vermesine
Kızılordu Korosu, Mahzuni Şerif, Kitaro
dönemiyorum yüksek volümden kendime
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
beğendim bu şiir içe dönük içsel tedigenlikler güzel yansımış kutlarım.
Ahmet bey hani bu gün Ramazan-ı şerifle alakalı bir şiir konabilirdi bu sayfalardan birisine? Eski bir yönetici olarak site yöneticilerinin nasıl bir tavır sergileyeceklerini siz bile tahmin edemiyorsanız bizler o zaman tavsiyelerimizde haklıyız demektir.
Herkese hayırlı çalışmalar.
fikir yeteneği şiirinin dizelerini süslemiş. tebrik ederim. selam size.
Bilinçüstü ve bilinçaltı arasında med cezir yapan bir şiir
Türkiye’deki karikatüristik entel tipinin ayılmayı isteyip istememe çizgisindeki serhoşluk halleri
Bu son söylediğim şiirin arkasındaki silüetin fikri yapısına ilişkin
Oysa şiir gerçekten şiir sanatı olarak eke alındığında tarzının çok iyi bir örneği
Sürrealist örgüsüyle, varoluşsal tedirginlikleriyle, felsefi çıkarım ve değinileriyle en önemlisi flu bir tad bırakmasıyla bana sanatını güzel icra etmiş bir şiir olarak gözüktü
evlerin deniz olduğunu bilmiyor bu şair bence:) şahsen benim evim aynen bu...duvara çarpan hayallerim var en çok, sobaya odun oluyorlar!..tuhaf bir bahar var dışarıda, bayram diyorlar,bayram yok!..kediler aç, saraylarda yaşayanlar tok!..
açan çiçekler kimin umurunda!..onlar da ölür sıcaklar bastığında, bu kesin...
işte böyle şair, bir uyuduk ki sorma gitsin...uyanmak,Tanrı emri olur belki diye beklemedeyiz!..vahiy mi gelir artık, yoksa zaman mı açar ağzını, bilemem gayrı!..
ağız açmayı zamandan istedim ya, gerçekten bilmiyorum, zamanın dudakları, sesi var mıdır!..yoksa da, olsun istiyorum ben!.uyumaktan bıktım çünkü!..
şiiri sevdim, söylendim...söylenirim, kocakarıyım ben çünkü..
işte bu kadar...kutlayarak sevgiyle...
ilk dize
şiiri biraz zayıflatan
anlatma türü ile başlamış
bu 3. ya da 4. kıta başlangıçlarında da
böyleydi
gerisi çok muhteşemdi
tebrikler
biçe biçe hafızadaki kumaştan
bir yazgı kuruyor her insan kendine
Efendim,
usta bir camcı elindeki malzemeden bazen,salt süs için çok nadide bir biblo, bazen de evinde kullanabileceği bir lamba yapar.Her iki yaratının ortak özelliği; usta elinden çıkmış,aynı malzemeden üretilmiş ve güzel değilse bile iyi ürün olmalarıdır.
Bu cümleden olarak,kimi şair malzemesinin tümünü çok ciddi şiirlere harcar,dökülen yongaları toplayıp atar; Ahmet Haşim,Yahya Kemal, Ahmet Muhip,Ahmet Arif...gibiler bu gruba girer.Bu şairlerin laf olsun türünden şiirleri yoktur; oysa Nazım,Necip Fazıl,Cahit Kulebi,Attila İlhan,Ülkü Tamer...vs gibi şairler ise ellerindeki malzemenin hiçbir kıymığını boşa harcamak istemezler; küçük de olsa çıkarabilecekleri her türlü ürünü çıkarırlar bu artık malzemelerden.Zaten ulaştıkları kültür ve dil zevki normal konuşmalarını bile şiirleştirmiştir.
Şimdi,yukarıda şiiri asılı şair de bunların (İkincilerin) yolundadır.Şairimiz belirli bir şiir dili oluşturmuş,imgeye,eğretilemelere,teşbih ya da mecazlara ihtiyaç duymadan en insani haliyle fısıldasa sözü şiire dönüştürebilmektedir.Siz istediğiniz kadar beğenmeyin,Türk edebiyatı bu delikanlıya kayıtsız kalmayacaktır. Gelecek kuşaklar,belki sevgilisinin gözlerine bakarak Yücel kayıran şiirlerini okumayacaklardır; ama şiire bulaşmış, iflah olmaz her gönül ehli bu şiirlerdeki üst dili görecek ve bu şiirlerden feyz alacaktır.Edebiyatta buna 'sehl-i mümteni derler; kolay gibi görünüp de zor yazılan şiirlerdir.Bence şaire haksızlık ediyoruz; karşımızda şair gibi bir şair duruyor ve birçok şiirsever ne yazık ki onu görmezden gelerek güzelliğinden bir şeyler yitireceğini sanıyor; oysa güzellik nedensizdir.Siz onu sevseniz de sevmeseniz de o orada hep aydınlıktır.Saygılar canlarım.
uzun cümleler ve ağdalı yorumlara gerek yok diye düşünüyorum. Çok da ilham perilerinin ışığında yürekten fışkırıp kağıtta ruh bulan bir şiire benzemiyor. Nedense hava katmak için zorlamayla bir araya getirilmiş kelimeler ve cümleler....o kadar.
Yağmur yağıyor
arap kızı
pencereden bakıyor...(!)
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta