Kore Destanı Şiiri - Aşık Nihani

Dört bin beş yüz kişi gönüllü erler
Öz vatanda şirin cânlar bizimdir
Tahsin Yazıcı oğlu Paşamız derler
Din ulusu, bu aslanlar bizimdir

Şahap Gürler Paşa teftişe gider
İlâhî, gidene Sen verme keder
Allah diyen kula, Hak yardım eder
Hak velisi, bu aslanlar bizimdir

Bu aslanlar gider, Kore harbine
Orya giden kahramânlar bizimdir
Tahammül gerekir, düşman kahrına
Vatanperver, bu merdânlar bizimdir

Bunlar vatanperver harbe girişir
Vahşi Çinler yoktan bize sürüşür
Dört bin beş yüz kişi çalar-çalışır
Polat pençe, bu kaplanlar bizimdir

Kaplanlar kurt gibi daldı çıktılar
Düşmana süngüyü saldı çıktılar
Dört yerden çemberi böldü çıktılar
Kispet yağlı, pehlivânlar bizimdir

Erler gece yatmaz, silahı yağlar
Teçhizatı tamdır, cephane bağlar
Allah sedâsından sallanır dağlar
Tekbir alan, bu lisânlar bizimdir

Bunların pazvandı bağlı kolunda
Garîb erenleri, sağı solunda
Cân verirler devlet, millet yolunda
Şehid olan, bu civânlar bizimdir

El tetikte erler, bir emre bakar
Bir asker, on tane Çinli'yi yıkar
Ölümden korkmuyor çakmaklar çakar
Tetik çeken, Müslümanlar bizimdir

Gönüllü erlerin, zafer ârzûsu
Vicdânı tertemiz ârı, nâmûsu
Sıladan ayrılmış, ana kuzusu
Bağrı yanık, bu Mehmetler bizimdir

Mehmetler düşmanla eder kalmakal
Düşmana yakında, erişe zevâl
Ehli dine sahip, ganî Zülcelâl
Fırsat veren, bu zamanlar bizimdir

Bir Albay hanımı savaşta nâgâh
Harb eden erlere eder âh-ü vâh
Yaraları sarar olmuş, baş cerrâh
Anam-bacım, bu lokmanlar bizimdir

Lokmanlar yaraya sarar dermânı
Velâkin sağlayan, Keremler-kânı
Gece-gündüz ağlar, sızlar Nihanî
İlân olan, bu destânlar bizimdir

Aşık Nihani

Kaynak: Zekeriya Gedik; Aşık Nihani Divanı