Dolunay ışığı mutluluk resmimiz halen salonda
Alaca karanlık kahvemi yudumlarken oturduğum koltuğun yanında,
Çerçeve içerisine iki ay önce konmuş tebessümüne ellerimi uzatıyorum
Fakat vazgeçiyorum dokunmaktan,
Bir ateş sınırı var artık aramızda,
Kördüğüm oldun saatlerime,
Gençliğimin günahsız beyaz çiçeklerine
Toprak yok ki sende ömür veresin,
Paylaşacağımız ne kaldı ki gökyüzünde,
Vahşi bir dumana gönderdin umutları,
Mahallemdeki sevgililer rüzgârın dansını konuşuyor
Pasta, şarabını masaya kuruyorlar kutlanacak yıllar adına,
Adresimde yitirilmiş tutkuların matem kılıcı batıyor göğsüme,
Dost ve arkadaşlar yüreğim biliyor mevsimlerini
Varlığını yakıştırıyorlar bana
İkimizden sancaklı bir düğün bekliyorlar,
Parmağıma taktığın yüzük kıyamet şimdi.
(İstanbul / 19 Ağustos 2009)
Çiğdem ÇakırKayıt Tarihi : 4.9.2009 13:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.