Kordonda...
Kaybolmalıyız binlerce yüzün arasında
Binlerce yüzün alımlı ve yalnız karamsarlığında
Bir mahkumun volta atışına benzemeli yürümemiz
Saatlerce hiç konuşmadan,
İşlemeli kaldırım taşlarına odaklanarak
Her adımda beynimize nüfzeden umut ve bizi biz eden amansız sevda
Yürümeliyiz bir burjuva düşü kadar sinsice,
Ve bir işçi ruhu gibi özgürce
Bir anda konuşmalısın sonra..
Denizde özgürce süzülen vapurun hazin çığlığına aşık olduğum gibi
Tekrar aşık olmalıyım sana
İşte tam o anda yine susmalısın.
Tutsak bir ulusun hürlüğü beklediği gibi beklemeliyim sana aşık olacağım o anı
Sabırsızca..
Ben yüreğimi söküp güneşe atarken sen olmalısın yanımda
Sende çıkarıp atmalısın yüreğini.
Kor gibi yanan ve karanlığı delip geçmeyi bekleyen güneşe.
Martıların çığlıkları arasında,
Hani Karşıyaka vapuru da kalkmışsa,
Savurmalıyız yüreğimizi martılara da yem olmadan
Sesim olmalısın sessizliğimde,
Sessizliğimin boşluklarında olmalısın her an
Ben olmadığım zamanlarda sen ben olmalısın
Ve yalnızlığında en çok kendini sevmelisin sevgilim.
Biz İzmir olabilir miyiz?
Bilmiyorum..
Ama ben İzmir'i düşlerken hep seninleydim.
Bornova sendin.
Konak'a sırtını dönmüş Karşıyakam sendin.
Balık ekmek bile sendin.
Ve sanırım sensiz gitmek
İzmir'e yalnız gitmekti.
İstemekte yetmezdi bazen,
Kaybolmuş çocuksu düşlerimde seni...
Kayıt Tarihi : 8.2.2013 00:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)