koca bir küvete girelim hep beraber,
sıcak olsun üşümeyelim.
narkozu versinler, yanmasın canımız,
son dakikalarda biz çok da naziğiz!
dikkatlice keselim bileklerimizi,
önce sağ, sonra sol,
unutmamı istedin,unuttum;
kaçtım,göçtüm,koştum...
yoruldum!
baktım geriye,ordasın!
'fazla uzak değilmiş' dedim.
dönülebilecek kadar...
gözlerinden akan iki damla yaş;
birinci beni unutmuş,
diğeri artık sevmiyor...
arkasından gelenlerin sonu hep aynı!
ya bizim gibi kuruyacaklar,
yada silecek onları bir 'o'...
tadına defalarca bakılmış insanlarız biz.
rahattık hep,
kolay verdik,
kolay aldık herşeylerimizi geri,
sadece kendimizi de değil yani...
yine sabahlar olacak
uyanacağız uyku dolu sevdalardan
yine doğacak gün, acıkacağız yine
yetişmek için hergün
allahın her günü şükür etmeden
fark etmeden
aklım takıldı o dikenli tellere,
çekiştirdikçe yırtıyorum,
yırtılıyorum çekiştirdikçe.
meğer ne zormuş seni özlemek bir taraftan,
bizi özlemek diğer taraftan çekiştirdikçe...
tıs yok!
arkasından gelen hiç bir soruya da yok cevap...
uzakta bir kumsal izlerinden arınıyor;
rüzgar esiyor,
uzunca bir süre,
kum tanelerinin zamanı bol...
ama hep gidiyorum;
gitmesem keşke...
gittikçe yaşlanıyor aklımdaki herşey
anılar
berrak bir resim
dudaklarıma değmek için çırpınan bir çift dudağı öper gibi;
boşlukları doldura doldura getirdim ben kendimi buraya,
biliyorum,
seni sevdiğim,
özlediğim,
bir kaç gün sonra canım, boğazımın düğümü çözüldü en azından,
gelen her telefon için fırlamaz oldu kalbim yerinden,
ben de fırlamamaya başladım bir zaman sonra...
bir kaç gün sonra, yani sen gittikten sonra işte, içimin acıması geçti,
bir yerlerde sen ve ben buluşup da görüşmeyecektik artık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!