Kibirli zengin biri,azarlar bir fakiri,
Gelir fakir kapıya,vermez bir meteliği,
Zavallı yoksul durup,ağlar hemen köşede,
Üzülür fakir sail,dua eder Rabbine.
Gelir ordan kör birisi,sorar ona halini,
Verir ona teselli,açar ona evini,
Paylaşalım seninle,ekmeğim senin olsun,
İkimize yeter ev,gönüller birlik olsun.
Karnı doyar fakirin,iltifat yağar körden,
Günlerdir aç yoksul,başlar duaya hemen,
Dua eder durmadan,bana açtın evini,
Kadir Mevlam da açsın,senin o gözlerini.
Gece başlar orada,pek hislenir namazda,
Hemen gelir gözünden,bir kaç rahmetli damla,
Açılmıştır gözleri,bakınca görür onu,
Gün ışır sabah olur,şehirde herkes duydu.
Oynar yerler yerinden,kaynadı koca şehir,
Zengin işitti bunu,ne yaptın behey fakir,
Söyle sen hakikatı,diye geldiler köre,
Çok şansın varmış kardeş,kim açtı bana söyle.
Kör dedi-Seni gafil,sen nasıl bir adamsın?
Mübarek Hak Dostunu,sen nasıl azarladın.
Üzerek kırdın onu,kaçırdın güzel kuşu,
Tutamadın kaçırdın,gelmişti Devlet kuşu.
Açtı bak gözlerimi,senin kovduğun kişi,
Batında gözü açmak,ancak Hak Rabbin işi,
Dedi zengin çok yazık,kuşu avlayamadım,
Gelen devleti teptim,ellerim bomboş kaldım.
Zengin çok pişman oldu,nasıl doğanmış öyle,
Nasip olmadı bana,nasip zavallı köre,
Tutamadım ben onu,kör onu yakaladı,
Kıskandı zengin hemen,ısırdı parmağını,
Batırır sıçan gibi,kapılan kişi hırsa,
Koca doğan avlamak,zor gelir insanlara,
İyilerin bastığı,topraklar gözü açar,
Gönül gözü kör olan,durmaz oradan kaçar.
05.05.2011//KIRIKKALE
Hidayet Doğan OsmanoğluKayıt Tarihi : 6.5.2011 14:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!