Kör Bıçak
Baş ucuma asılıyordu zamanın gelgitleri
Firari yontma sevdalardan geriye kalanlara inat
Bir lokma bin hırka söylemine veriyordu gönlünü
İçi boş, loş sokakların oyununda çocuklar
Kanatıyordu devamlı yüreğimin sol yanını
Beni işgale uğratan tüm perdelerin askıları
Kesiliyordu usu kabzasında kurbanlık koçun
Dile geliyor gözlerimde kör bıçaklar
Ben masum kaygıların körebe çocugu çaliyorum içimdeki seni
Bir sessiz çigliga gerilla yetiştiriyorum tenhalardaki karanlığı
Ateşleri ebelerken tüm saatlerin tik takında
Sus pus duruyor teneşirdeki gölgem upuzun boylu boyuna
Bir tutam karanfili bırakıyorum kendi yokluğumun gölgesinde
İnşirahına gebe düşlerim perdahlanıyor resimlerin boyasına
İçimde yükünü boşaltıyor en kasvetli gerginlik
Dağa vuruyorum özümden sızan suların sesini
Tek tek doğruyorum kör bıçağın gördüklerini
Yaslı gidip şen geliyorum avazımın kavuştuğu şehirlerden
Görüntüler çöküyor ebabiller gibi fillerimin üstüne bu sefer okşayarak
İhanetin savurduğu bir çöl yok oluyor dudaklarımda günahsızca
Ben boğuluyorum diri diri ırmağımın sessiz sularında
Her sessizlik yüreğimde eserken ılık ılık
Dillerime neşe şarkıları zincirlenir her bir güzel sesin nağmesinde
Dökülür şelalelerden tatlı tatlı Kevser suları
Akar benden sana bir nev-i bahar gibi
Zılgıtlar çalar tüm sokaklarda çocuklarin diliyle
Yok olur toprağımda çürür kör bıçaklar
23-12-2009
Hayrettin
Kayıt Tarihi : 21.1.2010 19:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!