Köpükler, köpükler, köpükler,
Aksın zirvesi maviyi delen dağların kaynaklarından,
Kerpiç çatısından su alan köy evlerine doğru,
Bürüsün her bulvarında emeğin ismi yüceltilen sokakları,
Kapatır mıydı insanlığın vahşi yalnızlığını?
Kan kırmızısı ipek kaftanların bir ucu,
Uzansın yarınları soğuk içinde burunlarını çeke çeke kazanmaya çalışan çocuklara,
Örter mi üşümüş ayaklarını ya da
Siler mi zeytin karası gözlerinden yaşı?
Ama o kaftanlardır ki layık değildir o ayakların altına.
Dört duvara sığdırmayan, ayakları yerden kestiren şöhret rüyası,
Bir damla anne yüreğine faydası dokunur mu?
Kapatır mı evlat acısını?
Dünya, dünya, dünya…
Sadece güneşin etrafında dönen bir küreden ibaret olsaydın,
Dağlarında bayırlarında göllerinde vadilerinde,
Sadece menekşeler ve ceylanlar barındırsaydın.
Kayıt Tarihi : 9.2.2015 19:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!