Ne zor şeydir ne acıdır köklerinden koparılmak ne yabanıl ne hoyrat bir yaklaşımdır bir leş yiyici gibi yaratılan değerlerin üzerine konmak asalaklara yakışandır.
Yok, edişin ölümün üzerine kurulan yalancılar şahlarının yaşamları nasıldır acaba;
Gerçek midir mutlulukları yoksa yapay mı, dışına şirinlik maskesiyle mi çıkar bencilliğin kalesini ören o kalede her şeyi kendinden menkul bilen alçakların sürmanşet mastürbasyon yalanları perdeler doğruları karanlık ne zamana kadar gerçeğe gölge eder.
Gelişleri bizden çok zaman önceydi zamansız amansız apansız acımasız bir tufandı gelen egemenliğin gücün erkinde asli iken atıl kılınıp yok edildiler. Hani nerede tüm Hıristiyan halklar Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Keldaniler.
Toprak böyle acırken gök böyle karabulutlar çekilip karanlıklar içindeyken kaç zamandır sesleri acıları duyulmaz olmuş suskuların koynunda arar sorar olmuşum çocukluk okul arkadaşım Meri Benezra seni gül derendi ellerin küçük bir çocuk eliydi elim elini sevgiyle dostlukla tutmak isterdim hani neredesin anılarımın güzel prensesi neredesin şimdi.
Ucu belli kopuk bir tarihim
Kopardılar gül deren bağımızı
Yalancıların saltanatında hiçim
Güneş yakıyor dünyamızı
Daha ne kadar zaman
Sürer bu karanlık yalan
Uyan toprağım uyan
Uyan emekçim uyan
Bak doğdu güneş çoktan
Bahçemize bir domuz girmiş
Güzelim çiçeklerimi talan etmiş
Nasıl fakir nasıl yoksunuz şimdi
Tarihi ak çiçeklerim yok edilmiş
Kanamış kanatılmış toprağım
Kırgın mahzun kalan çiçeklerim
Yalancı bir tarih öğretilmiş
Yanıyor kalbim acıyor içerim
Bitmedi…
Vedat Koparan 23.03.2010
Vedat KoparanKayıt Tarihi : 23.3.2010 12:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!