Köprübaşı Yerel Kelimelerine Dörtlükler:
aboskal:Yarım bırakılan iş.
İşi yapma aboskal
Hemen tedbirini al
Gerçekleri gör artık
Düzelsin insanda hâl
abufay:Yemek artığı.
Bırakma abufayı
Geçiremezsin ayı
Sen böyle yapar isen
Saydırırlar hep sayı
afkurmak:Havlamak.
Çok kötüdür afkurmak
İyiliğe ışık yak
O topluma örnek ol
Yarın için ışık çak
ağırşak:Rahat dönsün
diye tığın alt kısmına takılan ağırlık.
Taktım ora ağırşak
O da verdi bana hak
Beni görmek istersen
Canım sen ayağa kalk
ahbin:Yaprak,saman
gibi maddelerin insan ve hayvan dışkısıyla karıştırılarak meydana getirilen gübre.
Bağa döktüm ahbini
Bekliyorum ben seni
Yanıma gelmez isen
Kaçırırsın treni
aksidan:Şakacıktan.
Ben anlamam aksidan
Gel zorluğa eli ban
Unutma hiç sevdiğim
Taşıyorum ben de can
alemica:Kodumada
ipliğin karışmamasını
sağlayan aygıt.
Elimde alemica
Kondu ona atmaca
Karşıdan güzel bakar
Tutuştu ben de baca.
anacücü:Uç uç böceği.
Tuttum anacücünü
Unutma canım dünü
Kara gözlü güzelin
Dünyayı sardı ünü
analis: Suda yumuşama.
Havuç oldu analis
Etrafı kapladı sis
Bileti almış güzel
Hedefim diyor Paris
ander:İyi,hoş olmayan.
Yapma bana sen ander
Gel zorluğa göğüs ger
Seni çok seviyorum
N 'olur bana önem ver
angona:Yılana benzeyen
küçük sürüngen.
Dağda gördüm angona
Bakar durmadan bana
Dedim ben geçeceğim
Şöyle çekil sen yana
arahana: Örümcek.
Duvarda arahana
Dedi tutsana ana
Dedim çok korkuyorum
Zararı sana bana
argop:Taze mısır
bitkisinin kurumuşu.
Ellerim doldu argop
O kardeşim oynar top
Durmadan yere vurur
Yüreğim atar hop hop
arkuru:Yokuşu,inişi
olmayan düz yol.
Gidiyorum arkuru
Aklımda türlü soru
Sevdiğim işmar eder
Diyor başar şu zoru
asma:20 bidemi (50-60 cm'lik uzunluk) (aşağı yukarı 10-12 m'lik ölçü birimi.
Elimdedir o asma
Güzel yüzünü asma
Yanıma geleceksen
Bekliyor bizi asma
aşmagül:Eşek arısı.
Soktu canı aşmagül
Üzme canım n'olur gül
Hâlin böyle olsa da
Seviyorum seni Gül
badis:Taze fasulye.
Çok severim badisi
Karşıdan duydum sesi
O bir tanem gösterir
Elinde tutar tası
bandi:Büyük baş hay
vanların bağlandığı yemleme yeriyle hayvan arasındaki kalas.
Eli koydum bandiye
Haber verdiler beye
Kolu komşu toplandı
Olmuşum meğer üye
bardi: Çakalın yaşlısı.
Dağda bağırır bardi
Çınlıyor sanki vadi
Karşıdan bakan güzel
Dedi gidelim hadi
bidemi: 50-60
cm'lik ölçü birimi.
Ele aldım bidemi
Ölçeyim dedim emi
Beni kızını severim
Verecek misin emmi
bileki:İçinde ekmek
pişirilen toprak kap.
Kız getirdi bileki
O akıllının teki
Sevdiğimin yanında
Söyleyin gelen ne ki
bulama:Yeni yavru
yapmış ineğin ilk sütü.
Çok severim bulama
Bir kusuru var ama
Gerçekten yiyor iken
Bana geliyor mama
buldur:Geçen yıl.
Gördüm ben onu buldur
Dedi gel karşımda dur
Güzelce bir bak bana
Sonra da hayâller kur
cabalamak: Kıpırdamak.
Dedim hiç cabalama
Elimde vardır kama
Sen böyle yapar isen
Büyür sendi ki yama
caflamak: Tırnaklamak.
Hiç boşuna caflama
Bırak kız fakat ama
Beni durmaz yakarsın
Ateş düşer bu dama
cağ:Çorap örmede kullanılan küçük şiş.
Elinde tutar cağı
Yak dedi o ocağı
Yanından geçer iken
Öne koydu bacağı
cağana: Yengeç.
Çayda gördüm cağana
Ters ters bakıyor bana
Elime taşı aldım
Kaçtı gitti o yana
cahra:Ketan dokumada kullanılan alet.
Getirsene cahrayı
Onu istiyor dayı
Canım tez ulaşmazsa
Göremezsin bu bayı
capula:Bir çeşit ayakkabı.
Giydirdiler capula
Verirler mi hiç hala
Ben onu alamazsam
Beni koyarlar sala
cehavel: Çalı süpürgesi.
Cehaveli al da gel
Sakın bana olma el
Temizle ev önünü
Kayar gider mi o bel
cel: Mısır biçildikten sonra tarlada kalan kök kısmı.
Fare kemirir celi
Tutmuş yanlardan eli
Tüfeği atacağım
Vurma diyor o deli
cıba: Göbek.
Dışarı çıkmış cıba
Gördü mü onu baba
Dedi istemem kızı
Gerektirir çok çaba
cımnas: Çapak.
Gözünde kalmış cımnas
O da tuttu bana tas
Ayağıma basıyor
Ver diyor bana bir pas
cıraks:Tiz
sesle çığlık atma.
Bağırır cıraks cıraks
Söyler n' olacak miras
Gideceğim tutturur
Diyor ilimdir Sivas
cırambola: zarambola:Ateş böceği.
Gördüm cırambolayı
Saydım binlerce sayı
Ben yolda gider iken
Göremedim o çayı
cicil: Solucan.
Gösteriyor cicili
Hem işaret hem dili
Yapıştım saçlarına
Göründü onun keli
cidosluk: İlk ateşleme.
Barutum bir cidosluk
Kız niçin yüzün soluk
Düğünümüz tez olsun
Sevinsin çoluk çocuk
cifin: Çiçekli bir bitki.
Ele aldım cifini
O da görüyor beni
İnce bel tatlı yüzlü
Tanıdım onu yeni
cigir: Ketan önlük.
Gülün üstünde cigir
Dedi gel kalbime gir
Parmakları gösterdi
Altın bilezik on bir
cilhanit:cığran:Kıymık.
Ele battı cilhanit
Duruyor orda sabit
Annem yanıma geldi
Söyledi üst kata git
cingalit: Küçük taş parçası.
Tutarım cingaliti
Saldılar bana iti
Siz böyle yaparsanız
Üzersiniz milleti
ciniya:Hemen ağlayan,tavuk pisliği.
Tez canlıdır ciniya
Bin dedim n' olur taya
Beni öyle kızdırdı
Attım ben onu çaya
Elleme ciniyayı
Gezemezsin dünyayı
Kokusu gerçek kötü
Kaybedersin hayayı
cirikta:Bir çeşit hamur işi.
Yedim taze cirikta
Yağ değdi kravata
Biri cama taş attı
Davet ediyor yata
corma:Bataklık.
Cormaya yârim düştü
Başa sinek üşüştü
Bunu duyan köy halkı
Hepsi oraya koştu
cubuş: Fındığın yeşil renkli dış kabuğunu soymaya yarayan bir alet.
Getirsene cubuşu
İste tutayım kuşu
Başkasını istemem
Benimle yap kız koşu
cuknus:Yemeğin dibinin tutması.
Çok severim cuknusu
Üstüne içerim su
Gül karşıdan bağırır
Gelme kurdular pusu
çivit: Kabak türü bitkilerin çekirdeğine verilen isim.
Soba üstünde çivit
Yazar durmadan divit
Devamlı hırlamakta
Yerde oturan o it
çömber: Kenarları oyalı yazma.,yemeni.
Bağla başa çömberi
Gerçekten bura yeri
Perişan ediyorsun
Seni seven bu eri
çumuklamak:Avuçlayarak sıkmak.
Boşuna çumuklama
Gel oyna benle dama
Kardeşini isterim
Gül serdim o odama
dikna:Azıcık.
Otur yanıma dikna
Kızmaz inşallah ana
Altın yüzük bilezik
Ailene hem sana
dinar:Zayıf.
Sevdiğim güzel dinar
Ama hünerleri var
Bırak çene çalmayı
Kollarınla beni sar
dink: Arpa ya da buğdayın dış kabuğunu soymaya yarayan bir alet.
İstedi benden dinki
Geldi hemen öteki
Şaşırdım kaldım dostlar
Tuttum hepsine keki
eksepis: Pısırık.
Bakar bana eksepis
Hem çirkin gerçekten pis
O kömürlükten çıkmış
Evet üstü başı is
evza:Kibrit.
Nerde dedi o evza
Çektirir daim eza
İnan onun yüzünden
Soldu bendeki aza
felan: Pislik.
Üstün başın hep felan
Deme sakın sen ulan
Tebessümle bak bana
Gel zorluğa eli ban
felenk: Destek,kaldıraç.
Bana olsana felenk
Yapma canım benle cenk
İkimizin huyu bir
İste benden türlü renk
Oturttular felenke
Yârimle teke teke
Karşıdan göz ediyor
Diyor var mısın cenke
feli: Kabak tatlısı,kabak parçası.
Sever misin sen feli
Değdir elime eli
Bizleri kıskananlar
Ya aptaldır ya deli
Al dediler bu feli
Değdir çabucak eli
Karşıdaki güzelin
Daim sallanır beli
foter: Fötr şapka.
Başa koydu foteri
Gidemedim ben geri
Bir tanemin yüzünden
Kaldım bir kemik deri
fuci: Fındığın renkteki dış kabuğu.
Sobaya koydum fuci
O sevdiğim çok cici
Hep beni bekliyormuş
Meğer olmuş gececi
fuhnas: Uyuşuk.
Kimse sevmez fuhnası
Şişirmesene kası
Eğer böyle yaparsan
Atamam sana pası
fuska: Böğürtlen.
Daldan topladım fuska
Gül bana yazmış muska
İşlerim iyi gider
Düzeldi bende yaka
fuşki:At,katır,eşek gibi hayvanların dışkısı.
Ele sürme fuşkiyi
Anla değildir iyi
Sen paylaşamıyorsun
Söylesene o şeyi
fuştul: Kumaşın tel tel ayrılması.
Kumaşım oldu fuştul
Gel Gül çaresini bul
Yanıma gelmez isen
Sen de kalırsın can dul
gaban: Yamaç.
Çıkamadım gabanı
Üzdüm boşuna canı
Çamur içinde kaldım
Hep ağırttım dört yanı
gaful: Fındık ocağı.
Yârle girdim gafula
Kuş kondu o an dala
Dedi çabuk iş bitsin
Durma geliyor hala
gaganis:Tavuğun yumurtladıktan sonra çıkardığı ses.
Tavuk eder gaganis
Etrafı kapladı sis
Benim sevdiğim güzel
Hem akıllı hem de mis
galak: Dudak.
Kız oynama galakla
Başına gelir belâ
Gerçekten hiç istemem
Verilirse o sâlâ
gamaris: etmek: Oturduğu yerde şekerleme yapmak.
Gamaris etme sakın
Olalım senle yakın
Düğünümüz olursa
Mahalleli siz bakın
gambat: Kaburga.
Ağırttım ben gambatı
Çatırdadı o çatı
Ellerimle yokladım
Çıkamadım üst katı
gayde:Türkü.
Söyle bana bir gayde
Duysun nine ve dede
Gül seni bekliyorum
Unutma on ikide
gogis: Boğmaca.
Gogis kötü hastalık
Zannetme salatalık
Can sen dikkat etmezsen
Hazır evde latalık
gokle: Sümüklü böcek.
Yerde sürünür gokle
Alamam onu ele
Dikkat etmezsen eğer
Gidersen sen de sele
golot:Pide.
Çok severim golotu
Atamadım ben şutu
Ayağım yalpaladı
Geçemedi o otu
gordil:Düğüm.
Olmuşum gordil gordil
Kız sevildiğini bil
İnan karanlık oldu
Gelecektim yok can pil
gorgoda: Mısırın iri şekilde parçalanmış bölümü.
Yerde durur gorgoda
Gerçekten hazır oda
O kız beni görmüyor
Bana yapacak veda
goros: İyi temizlenmeden yıkanmış çamaşır.
Giyme sakın gorosu
Üstüne dökme sosu
Gördün mü sen adamı
Çok güzel boyu bosu
goskofil: Topaç.
Goskofili çevirdim
Yârin yanına girdim
Bana önem gösterdi
Ben de murada erdim
gostak: Çekirge.
Tarlaya girdi gostak
Gerçekten o pis hırtlak
Her şeyi yer bitirir
Öldürülmelidir mutlak
got: Ağırlık ölçü birimi.'10-12 kg)
Güzel geldi on bir got
Sağlam dedi ben de rot
Yanıma geleceksen
Olmalıdır sen de bot
gran: Yamaç.
Gel çıkalım grana
Bekliyor seni ana
Zayıf kalmışsın canım
Keselim sana dana
gucca: Siğil.
Guccayı hiç elleme
Kız bu işi belleme
Geleceksen kendin gel
Sakın özür dileme
gudal: Ağaç dalından yapılmış el mikseri.
Gudalımı çevirdim
Lahanayı devirdim
Şaşırdım kaldım dostlar
Yârin yanına girdim
gugar: Çatallı,uzun sopa. uzaktaki ağaç dallarını çekmeye yarar.
Salladım gugarımı
Göremedim sarımı
İşlerim hep ters gitti
Ekemedim darımı
gunci: Kenevirin kurumuş gövdesi.
Ele aldım gunciyi
Ezdim ben onu iyi
Söylesene bir tanem
Paylaşamıyorsun neyi
gurut: Bir çeşit peynir.
Çok severim gurutu
İçine koydum dutu
Kız ben senin yüzünden
Kaldım kapalı kutu
guvaga: Mantar
Buna denir guvaga
Gördün mü onu aga
Bana hep el sallıyor
Dili de sanki gaga
guyus: Bağırmak,acı içinde ses çıkarmak.
Bağırma guyus guyus
Söyle nedir bu husus
Artık ağlama canım
Geleceğim n' olur sus
ğulya: Lahanadan yapılan bir çeşit yemek.
Bu yemek canım ğulya
Sana diyorum Hülya
Canım fala baktın mı
Söyle ne diyor rüya
hacabur: Fırında pişmiş mısır ekmeği.
Tasa koydum hacabur
Bana bakıyor obur
Geleceksen yanıma
Hizayı geçme de dur
haçan: Öyleyse, mademki.
Böyle diyorsun haçan
Bari iyilikle an
Al ekmeği eline
Gel de muklamaya ban
halar: Dolu şeklindeki yağış biçimi.
Yağıyor bugün halar
Hiç bitmedi daha var
Evim benim tek oda
Gelme canım inan dar
halkomaç: İneklerin sağıldığı süt kabı.
Versene halkomacı
N' olur kız bana acı
Seni ben sevmiyorum
Ondan diyorum bacı
hamurcara:Çilek.
Yer misin hamurcara
Beni bahçede ara
Yanıma ulaşmazsan
İnan düşeriz dara
hamurgân: Yalı,deniz kıyısı.
Yok benim hamurgânım
Anladın mı sen canım
Para karın doyurmaz
Ama sana kurbanım
Gelsene hamurgâna
Sana diyorum sana
Yanıma ulaşırsan
Dua edersin bana
handoşara: Kirpi.
Gördüğün handoşara
Tutma bak olur yara
Zaten senin yüzünden
Bu Hasan düştü dara
hardama: Çok ince tahtadan yapılan,kiremidin yerine kullanılan bir çatı malzemesi.
Çatı oldu hardama
Bir eksiği var ama
Durmadan çakıyorum
Tutmaz inan bu yama
harhangelâ: Uçak.
Gördüğün harhangelâ
Duymuyor musun hala
Bak o yere inecek
Saat üçe beş kala
hasım: Düşman.
Olma kız bana hasım
Hazır evim ve tasım
O gerçekten seviyor
Çünkü adıdır Asım
haşefti. Dikkatsizce iş yapan,pasaklı.
İş yapıyor haşefti
Yere sürüyor nefti
O bunları yaparken
Çıkageldi o elti
Ben sevmem haşeftiyi
Yıkanmalısın iyi
Yukarı üst kata çık
Orada bekle beyi
hayat: Odaların arasındaki bölüm.
Gel geçelim hayata
Alış canım rahata
Bir canlılık gelecek
Gülüm senin surata
hayden:Haydi.
Gelecek misin hayden
Zannetme ki o deden
Duysana can sesimi
Az baksana nereden
hemayıl: Muska.
Hemayılı taktın mı
Ben geçerken baktın mı
İşmar ettim kız sana
Bana türkü yaktın mı
herek: Bitkilerin sarılması için tarlaya dikilen sırık.
Kız tuttuğun o herek
Evet o bize gerek
Gelsene sen yanıma
Yapacağız biz terek
hersli: Sinirli,kızgın.
Bakma hiç hersli hersli
Sallasana sen eli
Senin için ölürüm
Zannetme sakın deli
hezele: Açgözlü.
Bakar bana hezele
Git biraz da gezele
Sen böyle yapar isen
Çekersin çokça çile
hıbar: Ceviz ve fındık büyüklüğündeki taşlara verilen ad.
Ele aldım hıbarı
Başımda gezer arı
Kurtar beni söylerim
Duysana beni karı
huduş: Mısırı kat kat saran,yaprak şeklindeki dış kısmı.
Açacağım huduşu
Gördüm bahçede kuşu
Meğer konuşuyormuş
Hatırla dedi Muş'u
ığrız: Ham araziyi derince kazarak ekin ekilebilir duruma getirmek.
Yapıyorum ığrızı
Göremedim o kızı
Canım senin yüzünden
Elime aldım sazı
ırgat:İmece.
Bugün benim ırgatım
Kapıda hazır atım
Kız seni göremedim
Yanıyor o suratım
ısrıt:Bir çeşit meşe ağacı.
Dağda gördüm ısrıtı
Üstte dolaşır martı
Beni gören o güzel
Hep sıralıyor şartı
ifteri:Eğrelti otu.
Bastım o ifteriye
Gidemedim geriye
Seni çok seviyorum
Canım benim Rukiye
iskebit: Eşek arısı.
Hiç sevmem iskebiti
Bir domuzu bir biti
O karna girer ise
Yiyor durmadan eti
istemli:Büyük güğüm,kapaklı güğüm.
Su koydum istemliye
Sormayın niçin niye
Güzeli seviyorum
Ona aldım hediye
istoç: Mısır püskülüne verilen ad.
Ele aldım istoçu
Var mı acaba suçu
Yanıma gelir isen
Senle yaparız maçı
işmar: Dikkat çekmek için işaret etmek.
Attı bana bir işmar
Dedi güdelim davar
Yanıma gelir isen
Söyleyeceklerim var
kafega: Küçük güğüm.
Kafegayı salladım
Cana haber yolladım
Gelecek mi diyerek
Sağı solu kolladım
ikalas:kantur-kurtur-dangafus: Tahterevalli.
Bindim canla kantura
Onunla çıktım tura
Sarmaş dolaş olmuşuz
Geç kaldık yaktık çıra
Salla canım kurturu
Senle geçelim suru
İstediğin yer nere
Sor bana türlü soru
Otur dangalafusa
Düşünme dert ve tasa
Yanıma geleceksen
Bende doludur kasa
karağartması: Kenevirin kar altında tutularak beyazlanmasını sağlamak.
Odur karağartması
Hazırlayayım tası
Seni kız alacağım
Kalbinden sil o pası
karnes: Kesilmiş,ineklerin sevdiği yaş ot.
İnek sever karnesi
İyi alır o besi
Devamlı verirseniz
Gür çıkar onun sesi
kaskan: Sert ve ham toprak.
Bastım hemen kaskana
Bana bağırır bana
Pencereden bakan yâr
İnan yakınsın cana
kaşkaş: Sincap.
Dalda hopluyor kaşkaş
Çok güzel ondaki baş
Bir türlü kıyamadım
Ona atamadım taş
kavran: İçine yiyecek konulan üstü kapalı,tahtadan yapılmış kap.
Yiyecekler kavranda
Cana uzattım soda
Eli elime değdi
Huzur kalmadı canda
kavut: Kavrulmuş buğday. öğütüldükten sonra su ile karıştırılarak şekerli su ile yenen yemek.
Yaptım kavutu evde
Eksik yoktur görevde
Söyle bana bir tanem
Bir şey var mı ödevde
kaybana: Fena,kötü.
Bakma bana kaybana
İnan yakınsın cana
Sen elimi gördün mü
Bak neler aldım sana
kayım:Sert.
Kış bu sene çok kayım
Öyle söyledi dayım
Sofrada bekliyorken
Hazır geldi o çayım
kehle:Bit.
Dikkat edin kehleye
Zararı anne beye
Bir yemeye başlarsa
Başlarsınız hep heye
kemre:İnek ya da manda dışkısı.
Bağa kemreyi serdim
Cana öpücük verdim
O hâlimi anladı
Ben de murada erdim
keran:Büyük sırık.
Elimde durur keran
Uzak olmasın aran
Çıkacağım yukarı
Gel zorluğa eli ban
kerenti: Tırpan.
Sallıyorum kerenti
O camdan bakar elti
Kedi çıktı oraya
Kaptı gitti o eti
kertel:ineklere yemek verilen odundan yapılmış kap.
Tut elinle kerteli
Daldır içine eli
Sevdiğim haber salmış
Ordan geliyor yeli
keşan: Kırmızı çizgili desenleri büyükçe başörtüsü.
Keşanı sardın mı kız
O yüreğim etti cız
Manalı bakıyorsun
Güzel senden aldım hız
ketan:Kendirden yapılmış bir nevi kumaş.
Beğendin mi ketanı
Hiç boş geçirme anı
Senin yoluna verdim
Hem gayreti hem canı
kırnap: İnce ip.
Elimde durur kırnap
Bana iyilikler yap
İstediğini iste
Elimde hazırdır kap
kırtıl: Döşek yapımında kullanılan yayla çimeni.
Yere serdim kırtılı
Günlerden bugün salı
Yat üstüne güzelim
Ağza koyayım balı
kidali: Gidali:horoz ibiği.
İşte orda kidali
Öyle değil mi Ali
Sen bana söz vermiştin
Olabildin mi vali
Tutma sakın gidali
İyidir onun hâli
Durmadan hep kaçıyor
Değdiremedim eli
kisa:Çok renkli,büyükçe bir kuş.
Dalda ötüyor kisa
Altta duruyor masa
O güzel bağırıyor
Dedim etme hiç tasa
kobca: Düğme.
Ceketten düştü kobca
Çözüyorum bulmaca
Golü atamıyorum
Toplarım gitti taca
kodesbana: Cimri.
Gerçekten kodesbana
Kaçılsana kız yana
Seni böyle istemez
Evde bekleyen ana
kolistavra: Kertenkele.
Duvarda kolistavra
Vermiyor ora kira
Çıktı geldi birisi
Dedi gidelim bara
koliva: Suda pişmiş mısır.
Yedin mi kolivayı
Söyle iyi mi dayı
Bir daha ister isen
Geçeceksin o çayı
komar: Büyük ve kalın yapraklı,bol çiçekli bir bitki.
Kokladım o komarı
Sevmem asla kumarı
Almadım o güzeli
Ağlıyor zarı zarı
korak:Yağışsız,kurak.
Beni bıraktın korak
Bu işleri sen bırak
Kız beni kızdırırsın
Bağırma vırak vırak
korç:Tahtadan yapılan 15-20 cm yüksekliğinde,dikdörtgen şeklinde oturak.
Oturma sakın korca
Gidelim senle Hacca
Günahtan kurtulursun
Temizlenir o baca
kosva: Karatavuk kuşu.
Bağırıyor o kosva
Çıkamadım ben ava
Mutfakta durur iken
Güzel gösterdi tava
kotarmak:Yemek servisi yapma işi.
O yapıyor kotarma
İstemiyorum mama
Gözüme bak bir tanem
Senle çıkalım dama
koyak: Çukur yer.
Dikkat et ora koyak
Sonra kırılır ayak
Sokağa çıkar isen
Önce etrafına bak
kozna: Kuzeyde kalan bölüm.
O yanı canım kozna
Biraz dönsene bana
Sözlerime dikkat et
Sev beni kana kana
köhi: Güneşi az gören yer.
O taraf bilin köhi
Hem önemli hem sahi
Kız seni seviyorum
Bak diyorum Vallahi
kravat: Kabak cinsi bitkilerin asmalarının üzerinde yayıldığı ağaç dallarından yapılmış set.
Elleme kravatı
Değil sağlam bir çatı
Yanıma gelir isen
Gösteririm üst katı
kubli: Asma kilit.
Elde tuttuğun kubli
İçindedir o dili
Orayı açma canım
İçerde vardır deli
kubsi: Dolap kapağı, çekmece gibi şeylerin tutma yeri.
Elledim o kubsiyi
Elbisesi var iyi
O karşıdan bağırır
Tutma der bana şeyi
kufica: Küçük el sepeti.
Senin mi o kufica
Söylesene sen amca
O yanında gördün mü
Arıyorum ben kanca
kukuvegal Mantar.
Gördüm kukuvegalı
Battı ayağa çalı
İnan kız geleceğim
Uzat geçeyim dalı
kumuş: Kestanenin dikenli dış kısmı.
Tutma sakın kumuşu
Sensin kalbimin kuşu
O bana el salladı
Diyor benimkisi şu
kurç: Sert bir peynir çeşidi.
Tabağa koydum kurcu
Gerekli oldu sucu
Gerçekten kısa geldi
Evet çeşmenin ucu
kurdigel:Yemeğin içinde dağılmamış un topakları.
Ez canım kurdigeli
Dokundur ona eli
Kendine can dikkat et
Sakın incitme beli
kusur: kutur: Mısır koçanı.
Tuttun mu sen kusuru
Aklım sakin ve duru
Bana o ekmek verdi
Hem bayat hem de kuru
Kilere koy kuturu
Sorma bana hiç soru
Nereden geldin canım
Söyle gördün mü Nuru
kuymak: Mısır unundan yapılan bir çeşit yemek.
Çok severim kuymağı
Düşünürüm hep sağı
Lezzet almak istersen
Koy ona tereyağı
kürtük: Yazın bile erimeyen kar kütlesi.
Dağı doldurdu kürtük
Diyemem sana sürtük
Bana gelmek istersen
Kapının kolunu bük
lal: Dilsiz.
Yüz vermedin oldum lal
Ayağıma çaktım nal
İşmar edeceksen can
Hemen bana haber sal
lavaş: İnce pide.
Tabağa koydu lavaş
Dedi o biraz yavaş
Kafamı bir kaldırdım
Allah'ım ne güzel baş
lazut: Mısır.
Tarlaya ektim lazut
Azıcık ucundan tut
Canım işimiz bitsin
Sana sini sini dut
ligarba: Kır ve yaylalarda yetişen bitki ve meyvesi.
Daldan aldım ligarba
Bana kızdı o baba
Suyu döktün mü dedi
Vermelisin sen çaba
lom: Çelikten yapılmış uzun demir.
Elime aldım lomu
Söyle gerçekten o mu
Sana bir şey söylerse
Getir ordan copumu
longoz: Derin çukur.
Düşme sakın longoza
Bekliyorum kız saza
Düğünümüz olacak
Öyle söylüyor aza
macudal: Eğreltiotu benzeri bir bitki.
Dağda gördüm macudal
Canım onu ordan al
İnan seni severim
Ne olur yanımda kal
magof: Dokumacılıkta kullanılan memik.
Tutma sakın magofu
Gördün mü canım Of'u
Seninkinin babası
Evet gerçekten sofu
mağul: Bir tür diken.
Sakın basma mağula
Seni kız korlar sala
İnan iyi edemez
Ne doktorlar ne hala
malez: Süt kabak yemeği.
Sıcak gerçekten malez
Al onu dışarda gez
Seni kimse görmesin
Dost ve düşmanını sez
mamula:Diken meyvesi.
O gördüğün mamula
Evet sarılmış dala
Sakın canım elleme
Başına gelir belâ
mareslemek: Gevşemek.
Sakına maresleme
Sana derim Kerime
Benden habersiz güzel
Oturup yemek yeme
maslahat: Emanet.
Alır mısın maslahat
Nedir sendeki surat
Kız sana söylüyorum
Seni alacak Murat
merek: Ot konan yer.
Orası canım merek
Yapma sakın sen terek
Başını çevir bana
Kaldırır mı o yürek
mesrebe:Metal, topraktan yapılmış,ağzı açık,kulplu,küçük kap Maşrapa.
Su ver kız mesrebeyle
İşin nedir ebeyle
Birisi seni görmüş
Şapkalı olan beyle
mile: Misket.
Oynayalım mı mile
Bir tanem senin ile
Sen böyle yapar isen
Artar bendeki çile
mimit: Sivilce.
Deşme sakın mimiti
Tutma sakın o iti
Hâlâ kurcalıyorsun
Sen üzersin Mehmeti
minci: Tutsuz bir çeşit peynir.
Ye elimden sen minci
Sana diyorum İnci
Bana bir kere söyle
Kim sokakta birinci
miska: Sümük.
Tutma elde miskanı
Onu öğren ve tanı
Sakın devam ettirme
Çok üzersin atanı
momol:Çok küçük sinek.
Eline kondu momol
Canım ona vur bir kol
Pencereyi aç güzel
Hava gelsin güzel ol
mucurum: Sakat.
O adam kız mucurum
Odur ondaki durum
Yanına gideceksen
Sana olacak sorum
Mudara etmek: Tenezzül etmek.
Etme sakın mudara
Kalbinde açar yara
Sen böyle gider isen
Hiç geçemezsin kâra
muh: Çivi.
Muhu çak can tahtaya
Dikkat edin lataya
Eğer fazla vurursan
Yazık olur çıtaya
muhannat: Ödlek,korkak.
O gördüğün muhannat
Gel de ona tokat at
Sen böyle yapmaz isen
Edemezsin hiç rahat
muhkem: Sağlam,gösterişli.
Oturduğun yer muhkem
Çayın üstüne at dem
Çikolata getirdim
İster ye istersen em
muhlama: Tereyağı ve peynirle yapılan bir yemek.
Yapılıyor muhlama
Sindi kokusu cama
Canım o pişer iken
Gel oynayalım dama
mumuda: Pısırık.
O gördüğün mumuda
Çıkmaz onda hiç seda
Sen böyle yapar isen
Benden sana elveda
muncur: Çene
Onun muncuru güzel
Diyor bana eve gel
Beni gördüğü zaman
Durmaz o an sallar bel
muncur etmek: Surat asmak.
Sen bana muncur etme
Beni bırakıp gitme
Eller bana vuruyor
Altlara vurup itme
mungarabis: İneklerin acı içinde çıkardıkları ses.
Mal mungarabis eder
O ses beni mahveder
İnsan hiç dayanamaz
Dünyadan çabuk gider
nahır: İnek sürüsü.
Yeşil tarlada nahır
Duymuyor beri sağır
Sesim ona gitmiyor
Allah’ım versin sabır
nalın: Takunya.
Ayağına giy nalın
N' olur yanımda kalın
Sözümü dinlerseniz
Hazır karşıda yalın
oflan: Raf.
Oflana koydum tabak
Zannetme ki o kabak
Beni görmek istersen
Pencereden bana bak
oksobüs: Pısırık.
Sevme o Oksobüsü
İnan çok onun süsü
İstersen bir denesin
Süremez otobüsü
otluk: Mısır saplarına verilen ad.
Otluklar deste deste
Gerek yoktur hiç reste
Yanıma geleceksen
Sana yaparım beste
paçariş etmek: Zarar vermek.
Kötü paçariş etmek
Hep çabuk olur bitmek
Arkadaş ve dostunu
Ayıptır yere itmek
paska: Dört ayak üzerine yerden yükseğe yapılan,genelde zahirenin konulduğu yer.
Karşıda durur paska
Yapma hiç bana caka
El ve ayak tutmuyor
Ne üst kaldı ne yaka
pekke: Tahta divan.
Oturma sen pekkeye
Gidemezsin tekkeye
Hiç dikkat etmiyorsun
Üstündeki lekeye
per:Küçükbaş hayvan ahırı.
Girme canım ora Per
Senin değildir o yer
Sağa sola gidersen
Başkası sana ne der
peşkir: Havlu.
Getir bana peşkiri
Atayım ruhtan kiri
Benim sevdiğim canım
Hem sarışın hem diri
peşko: Soba.
Odun at can peşkoya
Haber ver anne baya
Onları bekliyorum
Burada kaldım yaya
peştamal:Bele bağlanan önlük.
O gördüğün peştamal
Anne onu Güle al
Beni mutlu edersen
Benden sana taze bal
pisto:Sıcak suda dokuma ipliğini mumla yumuşatmak.
Pistoyu koy leğene
Geçmesin sakın sene
İşim sana düşerse
Seni beklerim yine
pontul: Pantolon.
Pontulu ütüle kız
Ben senden alayım hız
Yanıma gelmez isen
Yüreğim edecek cız
renidireni: Tavan arası.
Ora renidireni
Bekliyorum ben seni
Karşıdan gördüm canım
Konuşacağız yeni
roge: Mısırın yeşil örtüsüyle kaplı koçanı.
O gördüğün rogedir
Sayma sakın sen bir bir
Dışarısı soğuk mu
Ne olur yanıma gir
roke:İplik üretmede kenevirin üstüne sarıldığı alet.
Sende var mı kız roke
Konuş sen teke teke
Devamlı bakıyorsun
Elimdeki o çeke
seğirtmek: Koşmak.
Yavaş git can seğirtme
Sakın gözlerden yitme
Başkası önem vermez
Bari bana sen etme
sehil: Güneş gören yer.
Gel çıkalım sehile
Sonra çekersin çile
Benimle olur isen
Asla gitmezsin sele
serandel: Dört ayak üzerine yerden yükseğe yapılan,genelde zahirenin konulduğu yer.
Girelim serandele
Bu işi bile bile
Sayayım seksen bir il
Asla çekmezsin çile
seren: Çamaşır asmak için gerilen sırık.,uzun çubuk.
Var mı canım serenin
Hem annenin hem senin
Gerçekten güzel kokar
Hem nefesin hem tenin
seysane: Çeyiz sandığı.
Oturma seysaneye
Almadım ikramiye
Kalksana kız oradan
Öyle bakarsın niye
simiç: İşaret ve baş parmağının karış gibi açılmasıyla elde edilen uzunluk.
Elin senin bir simiç
Gel elimden bir su iç
Bak seni kandırmasın
Sana küfür eden piç
sipsi: Kedi.
Sipsi kuyruk sallıyor
Canı sıkıntıya kor
Benim ne çektiğimi
Gel de canım bana sor
şalvata: Atkı ya da kaşkol.
Boyna taktım şalvata
Hemen bindim o ata
Kız beni görür isen
Sende yükselir çıta
şırat:Peynirin süzülürken akan suyu.
Elleme can şıratı
Suyu acı ve katı
Senden ben istiyorum
Getir o kravatı
şoromil:Elle döndürülen, mısırı kırmaya yarayan alet.
Döndür o şoromili
Çıkarma bana dili
Gerçekten gezdiririm
Sana seksen bir ili
tahra: Küçük balta.
Tahrayı getir bana
Söylüyorum ben sana
Seni gerçekten ister
Hem babam hem de ana
tahtabaş: Balkon.
Çıkalım tahtabaşa
Bakma gözdeki yaşa
İster ise güzelim
Senle basarız marşa
tebellaş: Başa belâ olmak.
Olma bana tebellaş
Gel de zorlukları aş
Seni orda beklerim
Gözlerimden akar yaş
tirma: Sütlü ve unlu bir çeşit yemek.
Çal kaşığı tirmaya
Bakma hiç anne baya
Sağa solu gözleme
Canım kalırsın yaya
tirmata: Ekmek kırıntısı.
Yere dökme tirmata
Gel çıkalım üst kata
Seni dostlar görecek
Tabanca ata ata
topsuk: Kamıştan yapılmış su atmaya yarayan alet,,kısa boylu.
O topsuk elimdedir
Tabanca belimdedir
Senin o güzelliğin
Sevdiğim dilimdedir
Topsuk bakıyor bana
Ama yakındır cana
Beni gördüğü zaman
Hemen çekilir yana
uçkur: Kemer görevini gören ipten yapılmış bel bağı.
Bağladın mı uçkuru
Geçemezsin o suru
Sigara içki içme
Göremezsin sen Nuru
urup:Yaklaşık 2,5 -3 kilo.
Doğan çocuk o urup
Baktım sırtına vurup
Görmeye gelecekler
Kalabalık bir grup
uşak: Erkek çocuk.
Çok severim uşağı
Elden koymam aşağı
Alnına takacağım
Hem gülü hem başağı
vurcil: Üzeri pütürlü,çıkıntılı olan.
Tahtayı vurcilledim
Sağı solu elledim
Kız ben senin yolunu
Sabah akşam belledim
yal: Pişirilerek yapılan hayvan yemeği.
Yalı verin ineğe
Dikkat edin sineğe
Açıklık olur ise
Bende hazırdır eğe
yer elması: Patates.
Elimde yer elması
Doldurdum hemen tası
O karşıdan bakana
Verdiremedim pası
yufka:Derin olmayan,sığ.
Orası yufka değil
N' olur canım bunu bil
Yanıma gelir isen
Sana altınlar çil çil
zelül: Zayıf.
Yemiyor ondan zelül
Ona uzattım bir gül
Ben onu görmeyince
Kesiliyorum bülbül
zırzillik: Altı karınca benzeri oyuncak.
Al sana bir zırzillik
Sakın yapma rezillik
Elimi tutacaksan
Eline geçir ellik
zifir: Çok kara.
Bugün hava çok zifir
Gerçekten de öyledir
Yanıma geleceksen
Saati ayarla bir
zir: Çok,fazla.
Bana bağırma zir zir
Yapamam seni vezir
Fazla üsteleme sen
Üstün başın senin kir
zirza: Menteşe.
Elimde durur zirza
Gerek yoktur hiç poza
Annen baban ve deden
Bana gösterdi rıza
zurıs: Buruşma.
Kenarda olma zurıs
Sonra artar hep varis
Yola sabahtan çıkın
Gece karanlık ve sis
zükâm: Nezle.
Yanından geçen zükâm
Hem akılsız hem de ham
Yanıma ulaşmazsan
Seni kaplayacak gam
Kayıt Tarihi : 1.6.2007 11:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
BENİM ANNEM MELEKTİ ŞİİR KİTABIM ANKARA YENİMAHALLE’DE GÜNDÜZ YAYINLARINDAN ÇIKMIŞTIR. ANTOLOJİ COM’ DA ONLİNE OLARAK SATIŞI YAPILMAKTADIR. LÜTFEN YORUMLARINIZLA GÖRÜŞ BELİRTİNİZ. GOOGLE’DEN HASAN SANCAK YAZARAK, YA DA LİNKTEN DİĞER ŞİİR KİTAPLARIMI VE REKLÂM SENARYOLARIMI OKUYABİLİRSİNİZ! .. İŞTE KÖPRÜBAŞI’MIZ HASAN SANCAK’IN TRABZON KÖPRÜBAŞI ŞİİRLERİ Saygıdeğer Okuyucu, Orta Karadeniz Bölgesinin en şirin ilçelerinden biri olan, yeşille mavinin kucaklaştığı turistik Samsun’un Alaçam ilçesinden en derin saygı ve sevgilerimi sunarım. Antoloji Com’ da açmış olduğum kişisel sayfama hoş geldiniz. Adım ve Soyadım Hasan Sancak’tır. Alaçamlı Halk Şairi, Reklâm Yazarı, Eğitimci, Gazeteciyim. Aslen Trabzonluyum.Köprübaşı ilçesindenim.24 senedir basının içindeyim.51 yaşındayım. Nagehan isminde bir kızım, Alp Cihan ve Boğaç Han isminde de iki tane erkek çocuk sahibiyim. O' dur, Onlar Analarımız, Benim Annem Melekti isimli üç tane şiir kitabım vardır. Bu kitaplarımla birlikte basıma hazır 40 tane şiir kitabım ve 4000 taneden fazla şiirim okuyucularla buluşmayı beklemektedir. 20 tanesi notere onaylatılan 400 tane televizyon reklam senaryom bulunmaktadır.3.şiir kitabım BENİM ANNEM MELEKTİ Ankara Yenimahalle’de Gündüz Yayınlarından çıkmıştır.Antoloji Com’ da da şiir kitabımın satışı yapılmaktadır. İlçelerden sesimizi duyuramamaktayız.Bize bu imkanı veren Antoloji Com yetkililerine teşekkür ediyorum.Kendi özel sitelerinize de Antoloji Com’ un yazısını koyarsanız siteye girenler oraya tıklar.Kişisel sayfama giren,şiirlerimi okuyan,görüş bildiren herkese teşekkür eder,saygı ve sevgilerimi sunarım. İŞTE KÖPRÜBAŞI’MIZ Değerli Okuyucu, Ben, Samsun’un Alaçam ilçesinde oturuyorum. Aslen Köprübaşılıyım. Doğma büyüme Alaçamlıyım. Bize orada Hacı Dedeoğlu derler. Hacı Seyit Dedeoğlu’ nun en büyük oğlu Yakup Sancak’ın oğluyum. Eğer içinizden biriniz Antoloji Com üyesi iseniz, yorumlarınızla destek olunuz. İŞTE KÖPRÜBAŞI’MIZ Çok değişik bir şiir kitabımdır. Uzakta olsak bile oraları şiirle anlatmanın mutluluğunu ve esenliğini yaşıyorum. Şiirlerimi okuyanlar Köprübaşı’nın güzelliklerini bir kez daha hatırlamış olacaklardır. Yerel kelimelerini ise anlamları ile birlikte dörtlükler hâlinde yazdım. Bunları okuyan insanlar bu kelimeleri unutmamış olacaklardır. Bu şiir kitabım geçmişinden ve kuruluşundan itibaren “KÖPRÜBAŞI’NIN sesini duyurmak için çalışan; kalkınması için işsizlerimize iş veren, taş üstüne taş koyan,bundan sonra da sesini duyurmak için çalışacak olan,yaşayan ya da bu dünyadan göçüp giden, bütün değerli insanlarımız için kaleme alınmıştır. Bu kitabım siyasi görüşlerini bir tarafa atarak diyen, emek veren ya da verecek bütün herkese ithaftır.” Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yüzyıllarca yaşamasını Yüce Mevlâ'mızdan diliyor,en derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Ölenlerimizin ruhları şad, mekânları Cennet olsun. Mutlu olun. Sağlıkla kalın. Saygılarımla. Not: Kitabıma destek olacaklar, bana mail yoluyla ulaşabilirler.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!