Neşe
Hatırla o yaz akşamını,
İskeledeki vapurların sesiyle gülerken.
Senin kahkahaların, Boğaz'ın
En parlak feneriydi.
Avucumda sıcacık duran elin,
Şehrin tüm korkularını sustururdu.
O anlar, bir kutlama fişeği gibi,
Betonun üstünde açan kısa, ama göz kamaştırıcı bir çiçekti.
Ayrılık
Ama şimdi...
O çiçek soldu.
Bir köprü üstünde duruyoruz,
Işıklar altımızdan hızla akıp geçiyor.
Ayrılığın sesi,
Arabaların egzoz dumanı kadar keskin.
Elimi bırakışın,
Bir trenin raydan çıkışı gibiydi.
Ani, gürültülü ve geri dönüşü olmayan.
Şehir, sanki bilerek daha yüksek sesle uğulduyor,
Vedamızı kimse duymasın diye.
Hüzün
Geriye sadece hüzün kalıyor.
Her köşe başında seninle yürüdüğüm sokaklar,
Artık birer tuzak.
Kaldırım taşları bile,
Ayak izlerimizin yokluğunu fısıldıyor.
Bu büyük şehir, sensiz devasa bir boşluğa dönüştü.
Milyonlarca insan geçiyor yanımdan,
Ama kimse senin bıraktığın o soğukluğu,
O eksikliği dolduramıyor.
Ve ben,
Bu kalabalık yalnızlıkta,
Elimi cebime koyup yürüyorum.
Cebimde, sadece senin yokluğun var.
Kayıt Tarihi : 13.11.2025 21:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!