Köprü altı çocukları

Müjgan Asıl Kefeli
310

ŞİİR


20

TAKİPÇİ

Köprü altı çocukları

KÖPRÜ ALTI ÇOCUKLARI
Ben sizlere benzemem,
Farklıdır benim dünyam,
Bana sorulmadan belirlense de kaderim,
Doğan her yeni günde,
Şansım ha döndü ha dönecek diye,
Umut ederim.

Belki saçlarımı okşayacak bir el,
Nerde kadın diye kulağımı çekecek,
Babamda yok…
Başımı koyduğum kolumda ana sıcaklığı bulurum.
Alışkınım hayatı böyle yaşamaya çünkü…
Ben köprü altı çocuğuyum!

Şikayet edemem kim dinlerki beni?
Birkaç arkadaş bulursak sıcak ekmeği,
Bir gece daha doymuştur karnımız,
Yeknesak hayata meydan okuruz.
Zor zanattır bizimkisi…
Biz köprü altı çocuğuyuz!

Kıvrılıp yatar kapatırım gözlerimi,
Ben, başka bir ben olurum.
Doğuştan hüküm giymiş olsam da,
Müebbet değildir kaderim,
Bir gün mutluluk benimle olacak
Elimden alınmış olsa bile hayallerim.

Kendime ait odam, sıcak yatağım olmadı
Üşüdüğümde üzerimi örtecek,
Sabah kalktığımda günaydın diyecek,
Kadife sesli anamda yoktur.

Bu gün neler yaptın?
Derslerin nasıl diye dizine oturup,
Sorgulayacak babamı da tanımadım
Olmadı işte,hiç olmayacakta.
Ne çok yoklar varmış hayatımda.

Yüzümü gökyüzüne çevirdim,
Saatlerce yıldızları izleyip,
Yalnız olan onlar mı?
Yoksa bir benmiyim diye içimden geçirdim.
Göz kapaklarım ağırlaştı…
Uykuyla hayal arası gidip geldim.
Çok sırlar vardı bilmediğim çözmek istedikçe düğümlediğim.

Birazdan sabah olacak.
Güneş kulağıma eğilip,
Kalk koca oğlan tembellik yapma diyecek.
Bende…
Her zamanki gibi aynı adreslerde gezineceğim.
Mis gibi pohaçaları simitlerin kokularını,
Uzaktan seyretmekle yetineceğim.
Sonra beklide sıcak bir çay!

Ve bu eserin son notaları da tamamlanacak.
Yıllarca dillerden düşmeyen
Hüzünlü bir şarkı olacak.
Beni…
Ben gibi olan,
Köprü altı çocuklarının elim hikayesini anlatacak.

G.Y 13.06.2010

Müjgan Asıl Kefeli
Kayıt Tarihi : 23.7.2010 11:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Birol Hepgüler
    Birol Hepgüler

    Ülkemden insan ziyanlığı manzaraları. Allah kimine kısmet etmez bir tane bile , kiminde sekiz on tane. Kimi de gezer gezer , doktor , hastane, harcar avuç dolusu para, yıllarca.
    Türkiye'nin sosyokültürel,etnik, ekonomik,inanç, eğitim, vs. yapısısı sonucu, evlilik dışı, yanlış evlilik, ekonomik, kültürel anlaşmazlık, ihanet, şöhret olma özentisi, uyuşturucu bağımlılığı ve kötü niyetli insanlarca sokağa itilmiş ya da çekilmiş bahtı kara genç ya da küçücük , devletin gereği gibi sahip çıkamadığı, okutup eğitemediği, bir iş , bir aş sahibi yapamadığı masum yavru, bizim evlatlarımız. Sebil olan , her türlü kötü yola rahatça çekilebilecek genç kızlar , delikanlılar bu defa topluma suç makinası olarak geri dönenler...
    Bu bir sosyal yara 21. yüzyılda Türkiye'de utanç manzarası, selpakçı, ballyci , tinerci, uyşturucu bağımlısı, bir adım sonrası suç örgütleri elinde.... suç makinesi yahut sokağa düşen körpe bedenler. Üzüntü duyuyoruz ama fazlaca bir şey gelmiyor elden. Bu bir eğitim meselesi. maalesef 1,2 nesil daha geçmesi gerekecek. Öyle yüksek binalar, köprüler, otoyollar yapmakla ışıltılı dünyalara kanmakla olmuyor bu işler, bir paranın öbür yüzü var, yani zarf ve mazruf meselesi.
    Bu vatanın dertleriyle dertlenen tüm yüreklere sevgiler, saygılar.

    Birol Hepgüler.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Müjgan Asıl Kefeli