İnsanlar köprüden geçmediği zaman
Acaba köprü düşünür mü?
Çamaşır mandalını gözlerinde allayan meczubun geçtiğini
Üsküdar iskelesinin kanapelerinde güneş banyosu yapanı
Üsküdar kıyılarının ötesindeki
Kastamonu, Sivas, Safranbolu… Erzurumu.
Burada insanların içinde büyük dürbünler.
Sen Deniz Feneri
Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğun
Çocukluğun yıkık kentlerde
Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti.
Okuma yazmayı öğrendiğin
Gazetelerdeki terör sayfaları
Devamını Oku
Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğun
Çocukluğun yıkık kentlerde
Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti.
Okuma yazmayı öğrendiğin
Gazetelerdeki terör sayfaları
Önce eserin şiir mi? Yoksa nesir mi olduğuna bakacak olursam!
Öylesine bir nesir yazısı....şairin diğer eserleri güzel olabilir ama bu değildir ki her yazısı güzel olacak....
Efendim güzel eserler seçilmelidir.Nedir bu ya?
Basit yazılar asılıyor.
Berây-ı Malûmat'ı , belay-ı malûmat haline getirenler kimler...?
Burada dinden îmândan bahsedenlere kızılmaktadır...Kızanlar , gidip hıristiyan papazlarının hiçbir işe yaramaz şiirlerini yayınlamaktan geri durmuyorlar...Papazın şiiri dinle ilgili değil mi...?Müslümanın dinden bahsetmesi KÖTÜ de PAPAZIN saçmasapan şiiri mi makbul bu yerde...?
Ben okuduğum şiire KENDİMCE , SAMİMİ puan vermekteyim...Yanına da BENCE diye her seferinde şerh koymaktayım...Cebimden çıkmıyor ama VİCDANIMDAN çıkıyor...Bol keseden atılmaz...
Huysuzsun diyoruz kızıyorsun Ulviziya abi.Neden tipimle alay ediyorsunuz?Müslümana yakışır mı?Hem bana diyorsunuz hani sizin resminiz nerde profilde.Siz adım ulviziya diyorsunuz biz inanıyoruz.Kişinin sözü ne ise odur.
Şimdi nüfus cüzdan fotoköpisi, ikametgah ilmaaberi vs. böyle bir kural yok ki isteyen üye olabiliyor.Kötü söz etmedikten sonra ne sakıncası var.
En fazla hödük, güdük, gabi falan fişmekan diyorum diyorsun.Değnek gibi laf konuşuyorsun hep.Küfretmekten beter senin üslubun.Huysuzsun işte.
Ama antipatikliğin sempatikliğe dönüştü hakkını yemeyim.Hem ben yönetici falan değilim.Bilmem tanımam etmem. Eski emekçi yeni karabük demirçelik emeklisiyim.
Belay-ı malumat
Değerli evlatlarım ve Abdülillah Çağlayan ...
Defalarca yazdım...Başkalarının ADINI , TAKMA ADINI almayın , çalmayın , BİNBİR TAKMA ADDAN birini kullanarak işkembenizin en ücra köşelerinde birikmiş olan KAZURATI başkalarına fırlatmayın ...BURASI BİR EDEBİYAT MEYDANIDIR...Burayı bozuk RÛHUNUZUN havlama meydanı hâline getirmeyin...Meselâ: bu ÇAĞLAYAN rumuzlu kişi ; biliyorum ki , fizikman oldukça düzgün biridir , hâl böyleyken BİR BOZUK TİP HÂLİNDE kendini göstermesi çok acayip...Kim olduğunu bilmediğim bu şahıs BU OLUMSUZ RESMİN yerine kendi asıl resmini ve kimliğini SAMİMİYETLE göstermiş olsa biz de buna göre davranırdık...
Burası çoktanberi HUYSUZ KOMÜNİSTlerin oyun sahası haline getirilmiştir...AHLÂK,ETİK nanay olmuş, BETİKlerin rengi solmuş ortalık KAOS alanı haline gelmiştir...Avlayanlar bulanık suda balık avlamayı hoş görmktedir...
Beni huysuz bilenler yanılmaktadır...Ben en çok HÖDÜK ; GÜDÜK ; EBLEH ; GABİ derim, yönetenler bunları KÜFÜR olarak sayarlar...Diğer taraftan bazı kimseler AÇIKÇA ; EN GALİZ KÜFÜRLER savurur , onu da adeta alkışlarlar...Çünkü idareciler bozuktur burada...Seçtikleri İYİ DEĞİLDİR ve hep sol niteliklidir...Düzyazı şiiri baş tacı etmişlerdir ve hep o tipten şiirler çeçmektedirler...
Yönetenler de yorumcudur, yorumlara karışırlar...Lâkin çeşitli TAKMA ADLAR alarak ve küfür savurarak bu işler olmaz...
Burayı bir nevi mücadele ve hırlaşma alanı değil, ER MEYDANI hâline getirmek gerekir...Bunun için de Yönetenler SAMİMİ davranmalı BİNBİR SURAT - BİR SURAT olmamalıdırlar...Resim , şekil , takma ad alınır ama bu derece değişik adlar alınmaz...Etik değil...Mâdem aldın bu derece sapıkça şeyler yazılmaz...Burası ipini koparmışların , seleyi suya vermişlerin , ahlâkını içki masasında yemişlerin yeri değil ki...
Kimsen ; niyetini açıkça bildir , samimi AD ve ÖZ ŞEKLİNİ al ve öylece ARADIĞIMIZ ARKADAŞ OL...
SAMİMİYET VE DOĞRULUK YAŞAMIN EN MAKBUL MALI OLMADIKÇA SOYTARILARA KALMIŞTIR BU DÜNYÂ...
Resminde OLDUKÇA TİPSİZ görünen bu şahıs eğer hakiki resmi olsaydı ALLAH YARATMIŞ DER geçerdik, ama işin aslı öyle değil...ARKADAŞIMIZI MERTLERDEN VE SAMİMİLERDEN SEÇERİZ ...
fazla gızınma cıbırlayıp mevti çekersin derler bizim orlarda da Abdüllilah bey..
kış aylarında dikkatli olmak lazım hasılı..
bu dünkü şiir değil mi ben mi yanlış görüyorum?
Naci Beyciğim kapıyı sıkı sıkıya kapatmasınlar da ne yapsınlar.Havalar oldukça soğuk gızınamadık getti bu sene.(kızmak başka kızınmak başka. Sinirlenmek değil Ulviziya abi hani sen gibi huysuz ihtiyarlar sinirlenir de sakalı orta yerinden ikiye ayrılır ya bu o değil.Kızınmak ısınmak demek.)Bir de üstüne üstlük yalanız(yalnız demek ‘’n’’ harfi genizden söylenir.) yatınca daha da zor oluyordur sanırsam.Ne demiş diyen;
Başımdaki yaman sevdam, atam dedim atılmıyor
Gözüm kirpigi ne gücendi, yatam dedim yatılmıyor
Dag taşa derdim ayan, dolanıram o yan bu yan
Gurbet ile yansılar le yan, ah dayan ey yüregim dayan
Hasretinle gönül hasta, garib başım kara yasta
Azrail'le can telaşta, ah dayan ey yüregim dayan
Dag taşa derdim ayan, dolanıram o yan bu yan
Gurbet ile yansıla ne yan, ah dayan ey yüregim dayan
Beş puan ne ki allaaseen koskoca Sait Faik’in şiirine verdiğine bak nekes olma Ulviziya Bey, gören de cebinden veriyorsun sanacak.Hem sen bi ‘’nikahım gitsin’’ diye yemin et kalpten verdiğine bu puanı inanacağım.Huysuzluk olsun diye yapıyorsun sen.
Efenim şiir kıtlığı mı çekiyoruz? Bu sene şubatın 29 çektiğini düşünememişler mi nedir bu seçici kurul, amma velakin bir önemi yok(Aysun Hocam kulakların çınlasın o çok güzel amma velakin der.Tayyibe hocam da peh! Der ikisine de selamlar.) İşte size bu güne yakışacak bir şiir önerisi;
Asit...baz...tuz...
İnsan; bir mûcizedir, Yaratan'ın hârikası...
Konuşmak; akıl, mantık, alâmet-i fârikası...
Ayruk gözle bakarsan bu varlığa, dersin ki sen;
Her şeyi bok eden, bir ter-necâset fabrikası...
Allah'ını yitirir de olur şeytan'ın kankası...
Kendi pis elleriyle, hortumlanır şer bankası...
Her tür zararlı işte, baş roldedir nâmert lâin;
Haramlara yaslanır onun önü ve arkası...
Sevâbını, günahla, gönüllü yapar takası...
Karanlıkta şeytanı sollayıp geçer zekâsı...
Nûr denince sapıtır, dumura uğrar her uzvu;
Ulvî hislerde olur, akıl gönül fukârası...
Bakışını temiz tut, nazarların nûrlar saçsın...
Dâim temiz iş işle, kötülükler senden kaçsın...
İlâhî fabrikada, süt- necâset ayrı ayrı;
Der: ayrı cis birliği, sen varılacak amaçsın...
Eser; parça toplamı, anlayın artık kastımı...
Harabeye özenir, tuğlalar harca küstümü...
Vücudu tamamlıyan, ayrılıklar birliğidir;
Birlik kanserleşirse, ''ört ki öleyim üstümü''...
Ulviziya
Güzel şiir diğmi efenim.Şiir sahibine ve bu gün kerhen duble yapan tüm köşdaşlarımıza arz-ı hörmetler
Abdülillah
dükkanı kim kapattıysa sıkı kapatmış..29 şubat tarihli günün şiirine ulaşılamıyor..
anlaşıldı..artık yılın hatırına 2 gün burada kalacak Sait Faik...helaldir bence!))
rahmetler diliyorum büyük hikayeciye...
Değil Sait Faik, kim yazmış olursa olsun, bu satırlar şiir değil.
Hikaye güçlü, çerçeve sağlam ve fotoğraflar müthiş.
Sait Faik bence bugün, günün fotoğrafçısı.
Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta