Bugün günler sonra
Dindirmek istedim içimizdeki
Ayrılık yangınını
Önce sesinin hasretini dindirdin kulaklarımdan
Efendim diyerek
Sonra yüzünün hasretini sildin köşeyi dönerek
Ardımıza bakmadan gittik
Her zaman ki yerimizdeydik
Sandalcının rıhtımında birbirimizin içimizdeki
Denizindeydik
Söylemek istediğimiz çok şey vardı ama
Söyleyemedik
Birer sigara yaktık gözlerimizi
Kaçırarak birbirimizden
Başımız öne Eğik
Kelimeler asılı kaldı düşmedi
Dilimizden
Ben sana koşuyordum
Sense seni kırdığım için intikam alıyordun
Ben seni seviyordum
Sen bunu biliyordun
Daha fazla incitmemek için seni
Gidelim mi dedim ben
Olur diye cevap verdin sen
Senden ayrıldıktan sonra
Nereye gittiğimi bilmeyerek yürüdüm
Dolaştım sokaklarda
Saat erkendi
İnsanlar geçiyordu yanımdan
Ben aldırmıyordum
Hayatımda ilk defa
Gözyaşlarımı saklamıyordum
İnsanlardan
Yüreğinde arama beni bulamasın
Zifiri karanlıklar da
Çığlıkların düştüğü
Kör kuyulardayım.
Bir gün rüzgâra kapılmış
Sevda ovasında
Bazen de gözlerine sakladığın
Gözyaşlarındayım
Bir köprü yapmak istedim
Kalbine Kalbimden
Beceremedim
Öğrendim ki uzun köprüler için
Halat ve ayaklar gerekliymiş
Bilemedim
Ben böyleyim
Bana ilk geldiğin yerdeyim
Mevsimlerden güz aylardan
Eylüldeyim
15.09.2007
Uğur Aydin 2Kayıt Tarihi : 16.9.2007 03:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne kadar çok açılırsa aralar
O kadar da uzar köprüler
Zaman hışmına uğrar yürekler
Kızgınlığını bağlayacak dilin
Hiç kimsenin
Elinde ne halat var
Ne de o kadar adım atacak ayaklar...Miyase
Sen bir daha maziyi gezmeye gitme kardeşim...Bırak anıları eylülde solsun...:)
Sevgiler.
TÜM YORUMLAR (1)