gırtlağımda serin uykuların endişesi
tuzu kuru kurtların
libasa ten yetmeden dağı uyandırmalıydım
kefene bembeyaz bir yüz uydurmalıydım
alkol kokan ellerine dipdiri masal sunmalıydım
etle kemik ayrıldı kırkıncı günün sonunda
ne yazık ki!
caddeden protesto sesleri geliyor
dimdik başlar
eğik
başlar!
namlunun ucunda kocamış bir yürekten seken kurşun
afişleri yırtıp geçiyor
köpürmüş ağızlarda illegal bir slogan
''kahrolsun köpekler! ''
kanırtarak ölebilmek yasa dışı
sarsam dilini yalanın
sana bir yorgan uzatsam kış günü
ısıtır mısın kepengi kapatılmış ezberciliği?
sırtına uzandığım kamburlardan düşsem
el kadar endamsız
korku kadar yalın ayak
kalır mısın sokak arası çatışmalara?
-al özgürlük bedava-
uykularımı yırtarak uyanıyorum
çam devrilmeden
kötü günün habis bekçilerine bir kova süt sunmadan
dökülmüyor cüzzamın ergen hali
cesetler toprak üstünde
diriler el altında
hayat pahalıya kaçıyor.
dişlerimin arasında küfür azameti
ha düştü ha düşecek
duvarda isyan,
birazdan zafer meydanından geri dönecek
kuşların boynundaki ur tesellisi bulutun.
kirliliğin tertemiz halinden iyidir
çakal falsosuna inanmak
ya da
herkesin kanmadığı inançları
batıl sanmak.
bankacı çekinden daha fazlası senetler
bedavaya satılıyor düzenin tahvilleri
domuz yağı sürüp etine şehvetin
sıcak suyla yıkıyorum saçlarını
bugün dünden keder
dün kendinden heder
seni kendim saymalıyım.
ter kokusuna boğuldum bu şehirde
her yan asit
her yan lağım
ayak şaştı parası alıyor dilenciler
yahut
bir dokun ah bin çeşit oyununa bedava biletler!
çürüyor gitgide zaman
ürüyor hezimetin rahlesinde uyuyan beynim
çıksam coplanmış meydanlardan bir an evvel
kurtulsam! sırtımdaki parkanın yağmuru bırakmaz ki.
el izim kalmış yaya gidenin akıl muhabesinde
komitacı diyorlar sokaklarda ölenlere
ya köprü altı çocukları?
onlarda bozguncuydu zaten deyin bari annelere.
neden esmer alınlar?
neden esmer yol boyu katliama üzülen Hakimiye-i Milliye?
deniz ruhu kaçtı genzimden mavinin damarına
üzülmedim desem ne dersin ki?
tırnakla çehremi
kıyasıya savaş
ölümüne vuruş
bitesiye nazlan!
dönüp dolaşıp öleceğimiz yer öfkemiz değil mi zaten? -
Kayıt Tarihi : 26.9.2008 23:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!