Tuğrul Beyin atının heybetli yürüyüşüne bakıp
Çağrı Beye yol gösteren Harekan-i ve dahi Beyazıt-ı Bestami’ydi
Onların Malazgirt’ten Konya ovasına yolculuğunu başlatan…
Süleyman Şah mı şu sesini duyduğum yiğit kahraman?
Cengaver yiğitlerin elinden tutup Fırat’tan geçirerek
Çağları, ovaları, dağları birlikte aşan
ve Konya'yı yurt yapan Yesevi Sultan…
Taşların üzerine derin bir mana ile
Heybetli sultanımın emriyle
Sütun sütun işlenmiş medeniyet,
Şehri Alidir Konyam…
Camileri, hanları hamamları
Ve yolları imar eden irfan harmanında
Gönlümü ilim ve hikmetle savuran…
Sadreddin Konevî'nin bilgeliğinde zaman
Medreselerinde öğrencidir senin Konyam.
Kaç evreni ve dahi kaç dünyayı aşıp bir ovanın düzüne gelen
Anadolu’yu nakış nakış vatan eyleyen
Görkemli Horasan şeyhlerine vatan olan Konyam.
Sevdasından Şems'inin heyecanında
Yaratılanı bırakıp Yaratan’a yürüyen
Ahir zamanın ışığı Celaleddin Rumi'nin öz yurdu Konyam…
Haykırışı kulaklarıma geliyor Alâeddin’in, Keyhüsrev’in,
Kahraman ordusunu duyuyorum cenk meydanlarından,
Kılıçarslan'ın, serdengeçti yiğitlerin atları kişniyor.
Sultanım, atının herekesinden zaferler çıkarıyor;
Güneşli bir cenk meydanında,
Ruhumu eriten kılıç şakırtılarıyla kazınan yurttur Konyam.
Ve bir ilkyaz günü
Öküzlerin kağnılarıyla yazlık saraya gidiyor devletlüm Celaleddin Karatay…
Biliyor açacak asırları, bir çınar olacak, bir vatan Konyam.
Surlardan ova engin bir denize benzer;
Meram bağlarının en derun hülyalar döndürür
Tambur sesleriyle nakış nakış
Rahmani sevdalarıyla başları.
Ve dahi mızrapların neşesinde
Coşkun akan ırmakların sesi duyuluyor…
Akar Meram Çayından yılların cumbalarında tarih
Hiç geçmemiş gibi zaman.
Sağ elim Semaya bakar, sol elim dünyaya…
Ey bize Anadolu’yu vatan yapan kudretli Konyam!
Medresesinde, evinde, mektebinde öğrettiğin hayâdır
Bir hayal gibi yürüyüşümüzün Meram’ında, dağlarında
Ve sonu görülmeyen başaklarında
Dört mevsim yaşanan kutsal davadır…
Tamburun, kudümün huzurun sesi;
Ney-in bir Mevlana olup çağları aşarak bize konuştuğu şehir Konyam.
HİÇ'e dönüşüyor dünya
Bir harman yerinde buğday kokusunda
Dağlarında, ovalarında
Benim vatanım Konyam…
Ve bilir gönlüm:
Konya’nın bağrına mühürlenen sır, yalnız tarihin değil
Ezelden ebede akan kaderin nefesidir.
Bu toprakta yükselen her dua, göğü yaran bir sancak gibi
Rahmet kapılarını titreten kutlu bir çağrıdır.
Ey şehr-i azamet, erenlerin rüknü, gönüllerin kıblesi,
Sultanların otağı, hikmetin en berrak şarabı…
Her adımında geçmiş çağların gölgesi değil,
Gelecek asırların da ayak sesi yankılanır.
Çünkü Konya, vakitle çevrili bir şehir değil;
Vakti kuşatan bir hakikat ırmağıdır.
Gör ki ey gönül, dünya HİÇ’e dönerken
Konya bâkî bir nefes olur.
Mevlana’nın çağları yaran sesinde,
Şems’in göğe değen ateşinde,
Konevî’nin ilmini taşıyan rüzgârında
İnsanın Hakk’a yürüyüşünde bayram olur
Sırların en ağır olanını taşır ova.
Bir gün dağlar çözülür, gök yarılır, zaman susar da
Yeryüzü yeniden kelâm ararsa,
İlk yankılanan nida bu şehrin semasından doğacaktır.
Çünkü Konya, kurulan her medeniyetin son sığınağı
Başlangıçların ebedî menzili olacaktır.
Ve ben… bir yolcuyum yalnızca;
Bu toprağın nefesi dudaklarımda saklı,
Bu şehrin kaderi kalbimin en derun yerinde…
Her adımımın gölgesinde bir Horasan yeli yürür;
Her nefesimde bir dervişin duası gizlidir.
Ey kudretli Konyam,
Sana bakan göz hakikatin eşiğinde durur;
Sana dokunan gönül zamanın ateşinden geçer;
Seni duyan kalp ilahi bir nefesle titrer.
Çünkü sen, toprağa yazılmış bir şehir değil,
Ruh’a işlenmiş bir sır, rahmetle yoğrulmuş bir destansın.
Ve bilinsin ki:
Benim Konyam, gök kubbe altında kurulan bütün medeniyetlerin
En sarsılmaz otağıdır.
Dağlarında yankılanan ezan ilk günkü kudretiyle arşa çıkar;
Ovalarında savrulan buğday, rahmetin bereketi olur.
Ben susarım, zaman durur, rüzgâr göğe eğilir;
Ney acıyla değil, aşkla inler…
Ve ilahi bir sükûnet içinde Konya yeniden doğar:
Gök kapılarının açıldığı, yeryüzünün o kutlu menzili gibi.
Ey şehr-i azamet, ey şehr-i sır,
Ey gönlümün sığınağı...
Sana yazılan son söz, başlayan yeni destandır Konyam.
Kayıt Tarihi : 29.2.2016 13:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!