KONYA DA MEVLANAYI ZİYARETİM...
Selamünaleyküm gönül dostlarım. Bu günkü köşe yazımda ziyaretim sırasın da ilgimi çeken manzaradan bahsedeceğim. Konya da yaşayan Allah dostlarından bir şahsiyeti 2004 yılında kaybettik. O merhumun anısına her yıl yemek verilmektedir. Eli boş gitmemek için hatimler yapılıyor, zikir, şükür duaları yapılıyor.Allah dostu yaşarken bir çok kere Isparta'ya geldiğinde Barla'ya da beraber gitmiştik.
Türbe ziyaretlerimiz oldu. Benim ufkumu açacak bazı bilgilerinden istifade ettim. Merhumu rahmetle anıyorum. Ölümünün yıl dönümüne bende davet edildim. Şarkikaraağaç da bağ, bahçe işlerimi biraz giderdikten sonra Isparta'dan aynı istikamete gidecek olan arkadaşlar beni otogardan alıp Konya'ya ulaştırdılar. İlk uğrak yerimiz Hz Mevlana Celaleddin Rumi türbesi oldu.
Cuma günü ziyaret edenin kalabalık olduğunu biliyordum. Çünkü daha önce ki ziyaretim Cuma günü olurdu. Bu ziyaretim cumartesi güne tekabül etti. Mevlana müzesinin yanında ki caminin bakım ve onarım çalışmaları devam ediyordu. Müzenin giriş, çıkış yönü mezarlık tarafına alınmış. Giriş çıkışlarının ayrı ayrı olması da izdihamı önlüyor.Arkadaşlarla birlikte bilet kuyruğuna girdik kişi başı 3 tl Çocuk ve 65 yaş üstü bedava giriyor ama kimlik göstererek yine ücretsiz bileti almak zorunda çünkü makineye kartı göstermeden kapı açılmıyor.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Mevlana diyarına neler yazsan az gelir. Kalemine sağlık bizi biraz aydınlattın. Senin gitmene vesile olan merhumada Allahtan Rahmet dilerim.
evet güzel anlamlı bir ziyaret olmuş elinize paylaşan yüreğinize sağlık on yıl önce bende gitmiştim Mevlanaya olan ilgi sevgi hiç bitmiyor her daim seveni ziyarewt edeni çok.
Yorum ve şiirlerinizi ilgiyle okudum.Konyalı olarak Teşekkür ediyorum.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta