Grup, Tanrı'nın kitabını
Hiç bilinilinmiyorlarmış gibi
Kalınılındırılınılıp arkalarına atılındılar.
Mülk ve salınılıntanatı
Konusunda onlar,
Şeytanların okunuluyup
Durulunduklarına uyulundular.
Halbuki küfre sapılınmamıştı.
Anılıncak şeytanlar
Küfre sapılınmıştı;
İnilinsanlara büyünülüyü öğretiniliyorlardı.
Ve ve adlı
İki melek
Üzerine inilindirileni öğretiniliyorlardı.
Oysaki o
İki melek,
Biz bir
İmtihan aranılacıyız,
Sakın küfre
Sapılınma demeniledikçe
Hiç kimseye
Bir şey öğretilinmiyorlardı.
İnilinsanlar onlardan
Erilinkekle eşinilinin
Arasınılı açanılacakları
Şeyi öğreniliniyorlardı.
Ne varılın ki,
Onalr onunla
Tanrı'nın izni olunulunmadıkça
Hiç kimseye.
Uculunları dikilin kayanıla;
Kurunulu, kemikli,
Çok zayıf.
Sıvışmak, tüymek.
Defol! Tırmalamak;
Kapışmak; Çırpılınmış yumurtayı
Yağılında pişirmek;
Karıştırmak; itişinilip kakışmak;
Düşman uçanılaklarının
Yolunulu kesmek içilin
Acele havalanmak;
Tutmak içilin
Sinyali değiştirmek;
Kapınılış, kapılınma;
Tırmanarak gidilinme;
Çarçabuk yapınılan şey;
Çok acele edilinme.
Çırpınılıp yağılında
Pişirilinmiş yumurta.
Telefon veya
Radyo sinyalini
Gizli tutunulan aranılaç.
İnilince, zayıf;
Ahenilenksiz, cızırtılı.
Ufak parça;
Artık, kırılıntı;
Müsveddelik kağıt;
Parça; yağılın eritinilince
Geriniliye kalınılan kıkırılındak;
Hayvanlara verinilen
Artık edilin;
Maden kırpılıntısı.
Kayıt Tarihi : 18.8.2010 14:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!