Bir yılan kadar soğuktu o an yanındaki adamın koynu. Isıtmıyordu, mutlu etmiyordu sadece içindeki hayvanlığı bastırmak için ikisi de birbirini kullanıyordu. Bütün geçmişinin acısını çıkartırcasına adama kendini sunuyordu kadın; hiç utanmadan, sıkılmadan... Adamın gözlerinde sevgi yoktu, görevini yapıyor ve kadından çok kendini mutlu etmeye çalışıyordu. Saatlerdir yataktaydılar ama hala buz gibiydi yatak. En ufak bir şevkat kırıntısı dahi olmadan, aç iki hayvan gibi birbirlerini sahipleniyorlardı.
Sabahın ilk ışıkları yavaşça yatakodasından içeri doğru süzülmeye başladığında, yola çıkma vaktinin yaklaştığını anlayan kadın usulca çıktı yataktan. Üstüne hiçbir şey almadan, o kirlenmiş bedenini banyoya götürdü istemeden de olsa... Banyoya girdiğinde, gece farketmediği kadar büyük ve düzenli bir banyoda olduğunu anladı. Hemen lavaboya eğildi ve avuçlarının içine aldığı buz gibi suyu yüzüne fırlattı. Kendisine gelmeye ve gece olanları hatırlamaya çalışıyordu. Yüzünü yıkadıktan sonra küvetin kenarına oturdu, yüzünü avuçlarının içine alıp dakikalarca gecenin kırıntılarını zihninde birleştirmeye çalıştı. En son bara gittiğini, arkadaşlarıyla olduğunu ve sonra içmeye başladığını hatırlıyordu. En önemli zaman dilimi ise hala silikti. Tanımadığı bir adamın evinde sabahladığına göre, oraya nasıl geldiğini de hatırlaması gerekiyordu. Bu sırada ayağa kalktı, yıkanıp yıkanmamak arasında tereddüt etti ve ani bir kararla banyodan dışarı çıktı. Tanımadığı, o buz gibi adam yatakta derin bir uykudaydı hala... Sağa sola serpiştirdiği kıyafetlerini hızlı hızlı ve sanki yakalanacakmışçasına bir panikle topladı ve çabucak giyindi. Odadan çıkıp, kapıya doğru yöneldi, zihninde onlarca soru vardı ama en önemlisi orada ne aradığıydı...
Kapıdan çıktığında hiç de yabancı olmadığı bir sokakta olduğunu düşündü ama hala tam olarak kendinde olmadığı için nerede olduğunu kestiremiyordu. Hemen sokağın köşesinde duran taksi durağını farketti ve evinin adresini söyledikten on dakika sonra artık evinin önündeydi. İçeri girmeye korkuyordu, eşine ne söyleyecekti, bütün bir gece dışarda olduğunu nasıl açıklayacaktı? Hemen çantasını açıp anahtarı alıp almadığına baktı. Eşi, işinden dolayı onun eve geç gelmesine alışıktı ama bu kadar geç saate hiç kalmamıştı. Anahtarı kapıya taktığı anda kapı içerden sert bir şekilde açıldı. Genç kadın hem kokuyor hem de gece için uygun bir yalan düşünüyordu ama aklına hiçbir şey gelmediği gibi geceden kalma olduğu da her halinden belliydi.
- “ Ooooo hanımefendi nihayet evinin yolunu bulabildi.” Dedi kapıyı açan tok sesin sahibi adam. Genç kadın hiçbir şey demeden içeri girdi ve çok sakin bir şekilde
- “ Bugün yurt dışından misafirler gelmişti, havayollarında çalıştığımı biliyorsun, üst düzey yetkililer gelince benim de gece yemekte olmam gerekti.” dedi. O kadar seri şekilde hele de bu kadar dağınık bir akıla nasıl bu yalanı uydurduğuna şaşırmıştı.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman