Bundan yıllar yıllar önce İç Anadolu'nun Konya vilayetine bağlı, Kadınhanı ilçesinin Köylütolu ve Meydan köylerinde geçer öykümüz. Elektriğin olmadığı,sadece ay varsa geceler aydınlık yoksa karanlığın hüküm sürdüğü yıllar.O yıllarda nüfus az ve insanlar kendi iş ve gücünde zamanını geçirirlerdi.
Tarladan,koyun ve sığırdan arta kalan zamanlarında ise ya köy odalarında toplanıp otururlar ya da evlerinde boş boş oturup vakit öldürürlerdi.
Köylütolu köyünde Zeynep isminde bir kız,kendi köyünün olduğu kadar civar köy gençlerinin de ilgi odağı durumundadır.Dünyalar güzeli Zeynep ile evlenebilmek için tüm civar gençler sıraya girmiş dünürcü üzerine dünürcü göndermektedirler. Şans içlerinden Köylütolu köyünden Rıfat’a güler.
Rıfat köyün yakışıklı ve dürüst bir gencidir.Zeynep’in de gönlü Rıfat’a akmıştır.Geleneklere uygun olarak dünürcülük işlemleri yapılır ve iki genç muradına erer.
Gel gelelim bu mutluluk üzün sürmez.Her aşkın bir kötü adamı illaki vardır.
Zaman içerisinde Rıfat aniden kayıp olur,sanki yer yarılmış yerin yedi kat dibine girmiştir. Günler geçer,aylar geçer Rıfat’tan en küçük bir iz bile yoktur. Rıfat’ın öldüğüne karar veren kız tarafı Zeynep’i geri alır.
Bunu fırsat bilen Meydan köyünden Karahasan hemen dünürcülük işlemlerini başlatır ve Zeynep ile evlenirler.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.