Deniz, çılgın bir bakire gibi kabarıyor.
Yine; dalga, dalga.
Her dalgası,
Anne dizi arayan bir çocuk gibi,
Çığlık, çığlığa...
Gözyaşları, köpük köpük.kıyıya vuruyor.
Dalgalanıyor,
Arıyor,
Ağlıyor deniz...
Denizin kıyısında,
Yamrı yumru taşlar.
Herbiri, bir sevdadan, binlerce acıyı anlatıyor.
Hepsi simsiyah,
Karalara bürünmüş dullar gibi...
Camın kıyısında,
Denizi seyreden adam,
Önce bulutlara bakıyor.
İçiçe geçiyor; gri, siyah.
Maviye benziyor kimisi, bir kısmı da bembeyaz.
Kurulmadık düşler gibi...
Yağmur oluyor değdikleri yerler.
Adamın yüreği kanıyor...
Kızıllık var denizin üzerinde,
Ağustostan bir akşamdan kalma.
Bir köpek, kedi kovalıyor.
Yaşlı, spastik bir adam kıyıda,
Denizi dinliyor...
Cam kıyısındaki adamın karşısında,
Saçları rüzgardan dağılmış bir kadın,
Hülyalı bakışlar savuruyor,
Denizi seyreden adama.
Deniz, kabarıyor, kabarıyor...
Adamın yüreği kanıyor...
Deniz, kabardıkça,
Adamın dili dolanıyor...
Konuşamıyor...
Karşısındaki kadını,
Boş bakışlar ürpertiyor.
Her ikiside seviyor.
Rüzgar estikçe, bulutlar sıklaşıyor.
Birleşiyorlar, aşağıdaki denizi kabartmak için.
Kabaran denizin dalgaları,
Köpük, köpük acılar bırakıyor kıyıya.
Bir köpek, kedi kovalıyor.
Yaşlı, spastik adam can kulağıyla,
Denizi dinliyor.
Deniz, çığlık, çığlığa..
Bir adam, denizi seyrediyor.
Hülyalı bir bakış yüreğine değiyor.
Dili dolanıyor.Konuşamıyor...
Konuşamıyor...
Kayıt Tarihi : 14.12.2002 21:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!