Yirmi altı temuz
ikibin o dört salı günü
sabah altı da
tatilimizi geçirmek için
Almanya nın
Dietzenbach şehrinden
altı araç peşpeşe yola çıktık
dört saatlik yolculuğun ardından
ilk durağımız Avusturya oldu
rast gele restoranı olan
bir benzin istasyonuna durduk
arabaların deposunu
doldurduktan sonra
yol akadaşlarımızdan
Cuma yıldızla beraber
orda ki restorana girdik
yemek ihtiyacımız yoktu
birer kahve içtik
hanımlarımız ve çocuklarımız
ihtiyaç için tuvalete gitmişlerdi
biz kahvelerimizi içinceye kadar
hanımlar ve çocuklar
tuvaletten geldiler
birşeyler yermisiniz diye sorduk
hayır yemek istemiyoruz dediler
benim hanım
arabamız da bulunan
su termusumuza
sıcak su alabilir misin dedi
Avusturyalı karson dan rica ettim
karson hemen
kahve makinasında
boş olan termusumuzu
sıcak suyla doldurdu
su ücretini sordum
suyun ücreti yok
oda bizden olsun dedi
teşekür ettim
dışarı çıkmadan
bende tuvalete girdim
ve tuvaletin temizliği dikkatimi çekti
Almanların tuvalet temizliğine
çok önem verdiklerini bildiğim için
helal olsun avusturyalılara
tuvalet temizliği konusunda
almanlardan bir farkları yok dedim
kendi kendime
elimi yüzümü yıkadıktan sonra
dışarıya çıktım
arabama binerken
şöyle bir etrafıma baktım
bütün parklar araba dolu
çok kalbalık bir alan
herkes ihtiyacı için
araballarını park alanında bırakıp
restorana tuvalete gitmişler
kimse arabalarında
hırsızlık olacağı korkusunu his etmeden
alış verişini yapıyor
ihtiyacını gideriyorlardı
park alanında kimseyi rahatsız edici
ses ve diğer unsuralar yoktu
herkesi huzur içinde gördüm
oradan ayrılıp yola çıktığımızda
hanıma döndüm
şöşyel bir şiirle seslenmek istedim
ne yıldızlar parlar nede ay doğar
sensiz aydınlanmaz simsiyah gecem
dedim hanım anlamadı ne var dedi
baktım anlamamış
restoranın kadınlar tuvaleti
temizmiydi diye
konuyu değiştirdim
evet çok temizdi dedi
kendi kendime dedim
önümüzde geçeceğimiz
türkiye dahil dört ülke var
yol boyunca rast gele duracağımız
ülkelerin restoronlarını
tuvaletlerini ve park alanlarını
izlenim kararı aldım
Avusturya yı çıkmadan
bir benzin istasyonunda daha durduk
yarım saate yakın zaman geçirdik
restoranın tuvaleti
ve durduğumuz park alanı
bir önce ki benzin istasyonundan
güzelliğinden temizliğinden
hiç bir farkı yoktu
huzur içerisinde ordan da ayrıldık
Ve macaristana girdik
yüz kilometrelik
bir yol kat ettikten sonra
bir benzin istasyonuna durduk
arabaları park ettik
şöyle bir etrafıma baktım
çok harika bir yerdi
hayran kalmamak mümkün değil
park alanları düzgün geniş
her iki araba arasında ki
boşluk yemyeşil çimen
etrafta hiç bir rahatsız edici durum yok
Orda da tuvaletlere girdik
herşeyiyle döt dörtlük
bir dinleme tesisiydi
Ama biz restoranına girmedik
hani biz Türkler
boş yeşil çimen görünce
dayanamayız ya dayanamadık
yaşil çimen üstüne soframızı açtık
yol için aldığımız erzakları çıkardık
neşeyle güle oynaya
karnımızı doyurduk
ve soframızı topladık
huzur içerisinde
arabamıza bindik
oradan ayrıldık
yola koyulduk
benim hanım ve çocuklar
yol üzerenide
a bak şu ev ne güzel
a bak burası ne güzel diye
Macaristan ın sonuna yakın
bir yerde daha durduk
bu durduğumuz yerde
temizlik güzellik konusunda
bir öncekinden farksızdı....
Almanya
Ali Şahin (Elbistanlı)
Ali Şahin 7Kayıt Tarihi : 24.11.2015 19:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!