Önce kuyu kazıp, gizli hesapla,
Anlaşmalar yapıp azman kasapla,
Milleti kandırıp, samanla sapla,
Gerdan kırıp pozlar vermediniz mi?
Erkekçe bağırıp gözler önünde,
Yanlış anlaşılma diye sonunda,
Çuvallara girip Bağdat yolunda,
Koyun gibi devran sürmediniz mi?
Mazlumun suçu yok bu vebal sizin,
Diz çökmekten hala sağlam mı dizin,
Akordu bozulmuş elinde sazın,
Koro kurup konser sunmadınız mı?
Ağızlar aynıydı, lehçeler aynı,
Renkleriniz farklı çehreler aynı,
Derinden derine yol aldı kağnı,
Halis tosunları burmadınız mı?
Saltanat gelince yeniden başa,
Ferman buyurdunuz, dağlara taşa,
Sanki başlarınız değecek arşa,
Duygusuz, taş gibi durmadınız mı?
Canavar gözdeydi, yaktınız közde,
Türbanı, yasağı yıktınız sözde,
Palavra dinlemek hoş olur özde,
Senaryoyu baştan kurmadınız mı?
Kırk yalanı kıvır söyle bir anda,
Yoksulluk diz boyu örnek çadırda,
Kurdoğlu tutuşur feryat, figanda,
Ey ahali sizler duymadınız mı?
Kayıt Tarihi : 17.2.2005 14:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
saygılar
TÜM YORUMLAR (2)