Ne de olsa sevda kapısı
Doğuştan geliyor güzel yapısı
Hoş görü istemediğin kadar
Sevgi sebil zaten,
Kap kapabildiğn kadar.
Beğenilmeyi kim istemez,
Kim gurur duymaz bundan?
Tecih edilmenin, sevilmenin hazzı
Sınırsız elbet...
Ne bileceksin?
Kim de sıra, kim de nöbet?
Aniden çıkıverir karşına.
Mavi boncuk dağıtmanın sonu yok
Bir çok tarzı olsa da
Üç aşağı beş yukarı aynı,
Sezilmez mi hiç?
Bir bakarsın anında...
Sevgin de sen de
Olmuşsun biç.
Kimine dost, kimine yar
Kimi yıldızım diye haykırır
Kapıyı çalıverir..
Kuyrukta sıra sıra,
Göğsünü vura vura
Dayanırlar kapıya.
Sırlarını paylaşıp
Kardeş kardeş yanaşıp
Aşık gibi severler.
Şaşırıp kalırsın!
Güler misin ağlar mısın?
Eş olurlar göz yaşına
Kalbine yoldaş sanırsın güya!
Dolanırlar ardından
Kurarlar türlü hülya.
Annem diyenler olur,
Bir diğeri tesbit eder, bu takiyeyi
Ve de bir güzel dillendirir...
Çözdüğünü hileyi.
Kim bilecek demeyin, bilen bilir
Bilemez mi ki kendiside bilir
Kendisinin bildiğini de herkes bilir.
Bu konağa meyl etmiştir o da
Her yazdığı satırda
Kibarca sevda sunar.
Duyurmak ister bir yoldan
Göz göze gelişlerdeki
Fısıltıları...
Nazım'dan mısra aşırmaya benzetir
Aklınca bu işleri...
Herkes sağır, herkes kör
Demokrasi var arkadaş
Herkes yorumunda özgür
Kimi kardeşim der,
Kimi zavallılar eşim
Gelde çık işin içinden
Be... kardeşim!
Kimine güneş, kimine ay
Kimine kısrak, kimine tay
Gün olur yağmur,
Gün olur gece yağan yar.
Nehir özlemindeki susuz topraklara
Nehirleri koşturan ilkbahar.
Ne de olsa sevda kapısı
Doğuştan geliyor güzel yapısı
Hoş görü istemediğin kadar
Sevgi sebil zaten,
Kap kapabildiğin kadar...
Kayıt Tarihi : 23.5.2010 05:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!