Ahmet Rasim Sokak’ta eski bir konak
Varlıklı bir ilçede yokluğu açılan iki pencere
Sığınmıştı beş parasız beş öğrenci
Cepleri delik, yürekleri yangın yeri
Sabırla okşanırdı başı yokluğun
Henüz kaygısı yoktu tokluğun…
Varlıklı bir ilçede yokluğa açılan iki pencere
Biri sokağa bakar, diğeri bahçeye
Mutfak esintileri raks ederken serçeler eşliğinde
Kokular misk-i amber, mideler büyülü
Tam da “yeme de yanında yat”gerçekliği
Sanal lezzetler okşardı dillerimizi…
Tarihi koltuklar, eski bir dolap, üç beş eski tabak,
Aliminyum bir tencere
Sermaye idi envantere
Bazen sade bazen de kuru soğanlı salça kavurması
Bazen mercimek çorbası
Bazen de soğansız patates yemeği
Parolası; kartola gel, kartola!
En lüksü sulu kuru fasulyesi…
Üç zeytinle doymuyorduk belki
Ama kardeşlik doyururdu hepimizi
Çayın buharında hayallerimiz yayılırdı sofralarımıza
İdealler en güçlü kanat
Gayretler en sade umut
Dua olur çıkardı göklere
Paylaşmanın bereketi ile
Gönlümüzü okşardı tokluğun hissi
Kardeşlik sofrası doyururdu hepimizi…
Kayıt Tarihi : 25.12.2025 00:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!