KÖMÜRÜN GÖZYAŞI
Yıl 2014 -13 Mayıs Yer Manisa, Soma. Bir trafo patlaması ve bir yangın arkasından felaket haberi, yerin altında yüzlerce madenci, yüzlerce işçi kilometrelerce yer altında, ateşle, dumanla baş başa kaldılar. Kapıya yakın olanlar çıkartıldı, ya uzaktakiler onlar günlerce beklediler ve üç yüz bir kişi cansız bedenlerle tek tek çıkartıldılar, yan yana dizildiler, yan yana gömüldüler.
Felaket büyük, acılar derin, yaralar çaresiz. Zira ölüme çare yok, giden gitti kalanlar acı içinde. Feryatlar figanlar arşa yükseldi o günlerde. Ayşeler, Fatmalar, Semalar, herkes sessiz bir çığlık içinde, herkes buruk bir umut içinde. Günlerce beklediler kömür ocağından çıkacak cansız bedenleri ve başlarına gelen acı kadere razı oldular, yapacak bir şey yoktu, olan olmuştu.
İhmal olabilirdi bu kazada, olmayabilirdi de zira sonucu Yüce Allah belirler, o böyle istemişse böyle olacaktır, bu yönde olacakları kimse önleyemezdi. Yüce Rabbimiz belki de şehit mertebesi verdiği o kıymetli insanları çok seviyordu ki onları şehit olarak başlarında taç ile aldı huzuruna. Acaba böyle bir mertebe içimizden kaç kişiye nasip olur.
Sebepler şöyle ya da böyle, takdir yüce Allah’ındır. Siz ne kadar tedbir alırsanız alın Allah isterse yeri yerle bir eder. Bunun yanında bizden tedbir ister, işinizi sıkı tutun, lakayit olmayın, tedbiri elden bırakmayın der. Sevgili peygamberimiz de deveni kazığa sıkı bağla ondan sonra tevekkül eyle der.
Bir atasözümüzde kapını açık bırakırsan hırsıza davetiye çıkartmış olursun. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Burada bizim üzerimize düşen, tedbirimizi sıkı tutmamız. Ondan sonra başımıza bir şey geldiğinde Allah’tan geldi deyip yine ona sığınmamız. Zira veren de o, alan da. Bizim bir canlıya nefes verecek gücümüz yoktur, her şey onun elinde, onun kudretindedir.
Biz bize verilen türlü nimetlerle, misafirlikte olduğumuz ömrümüzü tamamlamaya çalışırız. Ölüm her canlıya gelmiştir ve gelecektir, kaçış yok kurtuluş yoktur. Nasıl nerede gelir hiç kimse bilmez bilemez zira ölüm zamanı gizli tutulmuştur.
Kimisi suda, kimisi ateşte, kimisi yatakta, kimisi sokakta, kimisi salgında hiç kimse nerede ve nasıl öleceğini bilemez. Bu nedenle hem tedbir alıp, hem de kadere rıza göstermek zorundayız. Eğer ihmal varsa o yönetici en ağır cezalara çarptırılmalı ki başkalarına örnek olsun. Cezaların caydırıcı olması çok önemlidir. Zira insanoğlunun canı ve parası çok kıymetlidir bir miktar paranın elinden alınacağını kesin bilirse, tedbiri sıkı tutar.
Rabbim aziz milletimize bir daha böyle felaketler göstermesin.
İnsanoğlu elbet ölümlü bir varlıktır, toplu veya tek tek nasılsa hepimiz öleceğiz buna çare yoktur lakin toplu ölümlerin acısı daha derin sesi daha yüksektir. Günümüzde tüm dünyaya ulaşması an meselesi, bu yüzden toplumlar çok derinden acı çekerler.
Şehit madencilerimize, Allah’tan bol bol rahmet dilerken, geride kalan dul ve yetimlerine, yaşlı ana babalarına, yüreği yanık bacı ve kardeşlerine, sabrı cemil, sağlık selamet diliyorum. Böyle acılara dayanmak kolay değildir ancak yüce Allah böyle takdir etmişse bize de rıza göstermek düşer. Her şeye kadir olan Allah herkese çekeceği kadar yük vermiştir. Demek ki bize düşen sabır sabır sabır. Yüce Rabbim böyle derin acıları ülkemize ve dünyamıza bir daha göstermesin. Herkesin ömrü son hitama kadar bahar gibi olsun... sağlık ve selametle.
Rabia BARIŞ
Rabia Barış 2Kayıt Tarihi : 4.6.2020 03:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Rabia Barış 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/06/04/komurun-gozyasi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!