Yaşadığımız her yitim bir uzaklaşma
Aslında hatırladıklarımız yaman bir bağlanma
Oysa hayatımızdaki bir şeyin değerini,
Anlarız yitirdiğimizde
Hayata dönük umudunuz
Sizi bir hava boğuntusunda
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Düştüğü yerde kanar acılar. Kaybedenlerin tükenmek bilmeyen sancısı gidenlerin acı türküsü...
Yüzüne kara bulaşanlar yüzlerini yıkadıklarında çıkarabileceklerini sanıyorlar ne yazık ki... Ama her kara kömür karası değil işte...
Duyarlılığınıza teşekkürler...
Ölüm bir sağanak gibi yağarken,
Bir daha dönemeyeceklerin ardından,
Gözyaşı sel olmuş, göz göz olmuş kederin içinde,
Örülen yalanlarla acı hayatımız yürüyor bir biçimde!
Önder KARAÇAY
Yüzlerce kömür karesi geçiyor gözlerimin önümden,
Yüzünde kömür karası olanları bu hale getirenlerin,
Yüzlerinin karası geçmiyor zamanın ikliminden,
Zaman yüzlerce insanı ayrılığa hazırladığı bir anda!
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta