Bir tabak, iki kaşıktı aşkımız
Ne varsa yağlı yavan, dünden yarına kalan
Kahkahalardı katığımız.
Sevgiyle yudumlardık,
Bir bardakta iki dudak,
Bereketliydi aşk soframız…
Yere serili çul çuvaldan kilim,
Huzur vardı yaslandığım sedirde
Şakırdı dilim!
Asma altı gölgen yeterdi
Salkım salkım aşk toplardı iki elim…
Yağmur rahmetlerini sererdi önümüze
Toprakta boy boy sevgi filizlenirdi
Hem ilkbahar hem de güz
Bodur güllerin kokuları yayılrdı
Dört mevsim aşktı adımız ve yediverenler…
Bir fırtınaya yakalandı gönül hanemiz
Yuvası dağılmış yaralı serçeyim şimdi
Sen yuvadan uçan
Ben; kolu kanadı kırılanım
Ne oldu bu aşka?
ANLAT! Anlat ki anlayayım…
Mustafa KARAAHMETOĞLU
15.08.2013
Kayıt Tarihi : 8.9.2013 16:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!