altın çağ diye addediliyordu artık
bilinen tüm zamanlar çoktan aşıldığını kavradı
esniyor, yabanıllığa kurban gidiyordu aczet
bilecektik, yaşayacaktık, tanıyacaktık
halbuki
çoktan kökler toprağı kavramıştı işte
karanlığı şiar edinmiş evrenin ramı okundu
bir manifesto didaktizmiyle
her köşesinden evrenin
bir worm hole ağı kuruldu
görkemli kubbeler kuruldu metropoller ışıltısında
her şey bilindiğini sandı
uzaklarda loş bataklıklarda kötülük tohumları atıldı
intikam yemini soluk yüzünde ışıltı
helen coşkusuyla kutlanan üçüncü millennium hiçbirşey getirmeyecekti
kolonilerin hepsi iletişse bile
uç paradokslarda devasa hangarlar açıldı
kopma noktasına geldi akitler
yapayalnızdı asiler
anlık şaşkınlığa fırsat tanıdı askerler
ardından toplanan birkaç kül, biraz da geçmişin fosiliydi
kronolojiyi kimse bozamadı
zaman geri doğru aktı, aktı...
sonuçta her ide ussallığını yitip giden tokluğa bırakıyordu
bazılarının son hamleyi hiç yapmayıp en sona sakladıkları gerçeğine
ulaşım mümkün olmadı
gerçeğe
Kayıt Tarihi : 5.9.2006 21:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ahmet Ayaz
TÜM YORUMLAR (2)