6
Feodallerin kendisi için kâr, ticaret kazanç dediği olay, faiz oldu mu kâr kazanç olarak anılmıyordu bile! Çok sıkışılırsa söyledikleri kâr değil kâr payıydı. Pes doğrusu. Sistem nasıl tıkır tıkır işliyor görüyor musunuz? Ne nesnellik var. Ne ölçü var. Ne inşa temeline referans var. Sadece günü kurtaran, efendi yararını gözeten soyut ve keyfi bir söylem vardı
Para adamlığı olan Mamondu burjuva, feodal beyleri (mülk sahibi El’ li), kâr karşılığı para vermenin, esiri etmiştiler. Ticaret, kâr yapma, işini bilme, boğaz tokluğuna emeği sömürme gibi eylemlerle insanı aldatıp soyan köleci sistemin kazancı yerine konan şimdiki yeni "kâr" mantığının adı, faizdi.
Lümpen sınıflar genelde tarımcı ve çoban olan feodal efendilerinin; burjuvazi elinde (şimdilerin faizci-tefeci dedikleri efendiler elindeki) faiz kıskacı altında inim inim inlemeleri nedenle bu alışverişe "faiz" demiş ve faize karşı çıkmışlardı. Şimdi köleci lümpenlerle burjuvazi lümpenleri karşı karşıyaydı.
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız