Uçlardan birincisi üretim, ikincisi tüketim ve üçüncüsü de üretilen bir mal, mülk üzerinde El olan kişilerin özel imtiyazlı tasarruflarının olmasıydı. Bu nedenle, El muktedirliği o süreci kontrol etmenin ideolojisiydi. Tiryakın süreç içinde, bu gibi üç bağıntı noktasıyla, üç tane ana bağlantı noktası vardır. Üçüncü bağıntı noktası, özne nesnel süreçlerden oluşan ideoloji noktasıdır.
Nesnel oluşla "özel mal mülk iyeliğine" sahip oluş; irade ortaya koymaktı. Bu irade püf noktası üzerine konuyordu. Kişilerin bencilliği vardı. Bencilliğin giderilme ve karşılanma zorunluluğu vardı. İşte varsılın iradesi bu temel püf noktasına hitap ediyordu. İrade sahibi egemenlik; bencil noktaya yaptığı hitap kadarla egemen irade oluyordu. Egemen irade bencilliğe denk düşen süreci; kısıp, gevşetmekle sistemin kontrolüne sahip oluyordu.
Yani köleci sistem içinde temel gereksinmeler üzerine baskı kurulurdu. Bencil olmalarıyla efendi ve köleler aynı yönlüdürler. Aynı eğilimler içinde olurlar. Baskı kurma da baskı altına alınmada aynı yön ve aynı eğilim içinde olma noktasında ortaya çıkar ve aynı noktaya müspet yâda menfi etki ortaya koyar.
Yararlanma baskı ve basınç köle iradeli salınım direncine karşı, duyarlılıkla düzenlenirler. Böylece köleci sistem bu iki ana kutbun zıt sağlamlık içinde çarpışan gerilimleriyle, sistem iletim ve çevrim içinde olur.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta