Havada ölümün kokusu siniyor üzerimize
Aşk yangını dört bir yanımızı örtüyor
Kelimeler kırılıyor
Ben paramparça oluyorum
Sahtekarlar göz yaşları dökerken
Taş kalplilerin vicdani kuruyor
Sahranın çöle özlemi gibi
Yağmurun kuruyan toprağa sevdası gibi
Üşüyen birinin güneşi beklemesi gibi
Bir hastanın sabahı özlemesi gibi
Seni andık
Seni istedik
Yüceler yücesinden
Havada ölümün kokusu var
Aşkın har olduğu
Kitaba verilen sözler var
Kana susayan kara yürekliler var
Ölümede yaşamada
Soframa hoş geldin
Şimdi sen gittin
Beyaz kefen seni benden önce sardı
Tebessümünden cenneti bulan
Biz kimsesizler
Çok özledik seni
Ne ilkbaharım kaldı
Ne yazım ne de sonbaharım kaldı
Geçmişim kış
Geleceğim kış
Ölüm Allah’ın emri
Neden erken gittin şifam
Ölümler sana yollar gösterirken
Sabahın seherinde hangi rüzgar seni alıp götürdü
Yok olayım yok olayım
Yokluğun ile ben nasıl başa çıkacağım
Ellerim üşüyor
Gözlerim sımsıcak hayallere dalıyor
Serhat Fidan
Kayıt Tarihi : 14.8.2023 19:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!