Koku Şiiri - Kaan Kapgan

Somurtsam düşmezdim aklına
Çirkin olsam sevmezdin
Tütün koksam sarılmazdın bana.
Sigaraya başlamak istiyorum haftaya
Sigara içsem günlerden bir gün
Ama öylesine değil
Kendini dertli sanan züppe tiryakilerden farklılıkla
Kül etmek için değil,  kül olmak için.
Kül tablasından okyanusum olsa
İçinde mercan koyu, cigara koyu, ızdırap koyu...
Kendini denizde sanan züppelerden farklılıkla.
Gökyüzü kokmuyor değil mi?
Ama öylesine değil
Toprak kokmuyor gökyüzü
Gül kokmuyor,  herhangi bir şey gibi de kokmuyor.
Oysa ben güzel olan her şeyin bir kokusu var bilirdim
Gül gibi,  menekşe gibi,  tarçın veya sen gibi.
Bir de kokusu olan her şeyi masum bilirdim,
İnsan yanılıyor değil mi?
Somurtsam düşmezdim aklına
Çirkin olsam sevmezdin
Tütün koksam sarılmazdın bana
Tütün kokmaktan bahsediyorum.
Adam olmaktan.
Gece yıldız durağında, samanyolunun herhangi bir sokağında aklımı kaçırdığımdan bahsediyorum
Sen kalkmış korkularından bahsediyorsun
Ben kurşun yarasındayım
Sen tırnak kırığında.
Gülünç o kadar
Ve o kadar gülünç.
Sana ulaşmak istiyorum haftaya
Sana ulaşsam günlerden bir gün
Ama öylesine değil
Arkadaşım dediğin züppe oğlanlardan farklılıkla.
Dokunmak için değil,  hissetmek için.
Hissettiklerimi anlatabilsem sana
Senin o rağbet gören vücudundan tamamiyle sıyrılarak
Tenselliği bir kenara bırakıp
Uysallıktan, iyisellikten, aşksallıktan konuşmak istiyorum.
İyilik kokmuyor değil mi?
Ama öylesine değil
Saç gibi,  ekmek gibi, gerdanın gibi
Başka hiçbir şey gibi de kokmuyor
Unutuluyor bir kelebeğin hazin sonu elbet
Yaşadığı da yaşamadığı da...
Uçmaya başlamak istiyorum haftaya
Uçsam günlerden bir gün
Ne kokum kalsa, ne huylarım;
Kıskançlıklarım, ayrılıklarım...
Keşke tütün koksaydım
Bir katilden bile çirkin olsaydım
Çirkindir hep katiller.
Sarılmasaydın, dokunmasaydın.
Ben yalnız kalmasaydım,  yalnız olabileceğimi hiç anlamasaydım.
Gülünçlük işte
Ve her işte bir gülünçlük.