Köklerini Arayan Su

Sürgünüm Asya steplerinden,
Çinden, Maçinden
seller gibi batıya.
Yeşil suya, dağa,ovaya
salınmış rüya
kâh nehirlere sarılmış
kâh düşmüş arayışlar
bulutların ayağına.
Uçlarda süzülür kanatlarım,
üç kıtanın yorgunluğuna,
Afrika'da kuzey rüzgârı, çöllerde vahayım,
aydınlıklara açılan yarının,
gözleri alınmış erleri,
silkeler omuzlarından
kumlarda kayboluşumun.
Kökler, suyun aradığı köklerim,
göğe mi yükseldiler?
Evrenin merkezine mi yöneldiler,
susuz mu kaldı on yedi budun,
rüzgarsız mı on yedi bayrak?
Balkanlardan salkım saçak dökülürüm
Marmara eteklerine,
Mora'da doğranan soydaşlarımdan.
Buza durmuş vicdanın pençesinden
buğum tüter hala soysuz gecelere
Sibirya derinliklerinden.
Suyumu arar dururum
namert su yataklarının duvarlarında.
Allahuekber Dağlarındaki kırım ne ki,
diz boyu kanlarda yüzmekteyim,
dünyanın dört yanında.
Kökler, suyunu arayan köklerim,
salın filizlerinizi geçmişe,
geleceğe sarın tüm dalları.