Bulutlara uzanmış dört katlı şirin köhne apartmanın
Çatı katına konaklamış bir tavan arası yazarı
Son hikâyesinin dağınıklığında çatlaklardan sızan
Sabah güneşinin rahatsızlığında
Elleri en sevdiği kahramanın 17. satırında
Odanın dağınıklığı tebessümünün tek kaynağı…
Masanın üstünde sallanırda durur
Hikâyenin en son halleri
Kahverengi gözlerin büyüsünde
En sevdiği kahramanının,
Ellerinde gözyaşları
Kaleminden damlayan
Mavi denizlerden kopan
Özleminde sevgiliye susamışlığın…
Çatı arasında küçük kırlangıçlar
Yuva yapmışlar aşklarına
Sabahları beraber uyanıp,
Uyandırırlar ruhumu
Hatırlatırlar kahve tadında
En sevdiğim kahramanın
17. satırdaki gözlerini…
Yatağımın ucunda bir tablo
Karalanmış en soğuk günlerinde özlemin
Işıldayan güzelliğiyle
En fırtınalı günlerin dalgalarını öpen
İnce dudaklarının ucundan dökülen
Birkaç tuhaf kelimenin sürüklenişinde
Yalnızlığın koynunda rengârenk bir balo…
Yanı başımda mağrurluk iliklerinde
Bütün güllere nispet küçük bir orkide
Bütün kokusu her anıma yayılırda durur
Her yaprağını bir bir öpsem,
Kalbimin en açılmamış derinlerinden
Bir boşluk payidar olur da durur…
Kat kat kitaplarım var etrafımda
Düşüncelerin hapsedildiği
Tozlanmış sayfalarının isyanı ürerimde
Aralarına serpiştirilmiş
Aşk meyvelerinin ince zarları
Varlığımdan çalarak kurur da durur…
Odamın en ucunda yanmakta olan fanusun
Etrafında dans eden kırmızı işlemeli beyaz kelebek
Ruhumun en içlerine inerek
Gözlerimin en yalanlarını süzerek
Kaçamadığım aşkımın flamasını
En önümde tebessümüyle sallarda durur…
Tıkırtıları vardır çatı katının
Yalnız gecelerden
Yorgun gözlere kalan
Ama son masalımın son kahramanı
Kahverengisiyle aşkımın, ellerinde ufalar
Bütün üzüntülerimi de her şeyiyle unutturur…
Kanatlarında vapur sireni
Kahkahaları dövmekte odamı
Sessizliğime düşman küçük martının
Ellerimden uçurduğum sevgimin selleri
İstanbulları fethetmekte
En kahverengi sonbaharları ile
Bütün boğazları aşarda durur…
Gıcırdayan kapımın eşiğinde
Bekleyen kelimeler
Kulak kabartır dökülen yıldızlarına gecenin
Mağrur orkidemin gözlerinden seyre dururlar
Ne varsa ötesinde hikâyemin
Kıvrımlarında uçuşan zemberek
Tıkırtılarında bulur kendini antika saatimin
17. satırdaki güzel gözlü dilberin
Beyaz eteklerine
Geceden kalma kahvemin son demleri
Özlemle dökülürde durur…
Kayıt Tarihi : 31.3.2008 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!