Kodları Kaybolan Topraklarda

Necdet Arslan
1352

ŞİİR


92

TAKİPÇİ

Kodları Kaybolan Topraklarda

İlkin yokluğun içinde dolaştığını
Kavrarsınız akreple yelkovanın
Ayak basılmadık yerlerde aradığınız
Gül kurusu melankoliler
Kötülük tarlalarında durduk yere linç edilmiştir
Bilemezsiniz

Peşine düştüğünüz
Sessizliğe direnme egoları
Ölüm kararlarına sırıtan cellatlardır
Yanılmadınız

Her sabaha
Yarım bırakılan mevsim umutlarıyla girersiniz
Evet uykularda törpülenir kimi şeyler
Eksik kalırsınız

Kınından çıkarır sözcüklerini şair
Neden döşer boşluklarına kaldırımların onları
Anlamak isteseniz de
Anlayamazsınız…

Akreple yelkovanın
Yokluğun içinde boşu boşuna dolaşmadığını gördükçe
Biraz daha artar tedirginliğiniz
Bir başka işkencenin ruh yansımasıdır bu
Katlanamazsınız

Nedensizce takılırsınız o devingenliğin peşine
Susuzluğunuzun feraha hiç dönüşmez
Kavrulup yanarsınız

Bilinmeyen kıblelere doğru
Gölgelerini bozarak yok eden albatrosların
Yarım bıraktıkları oyunların öteki adıdır aşk
Başka türlü tanımlamak isteseniz bile
Lal olur dil
Tanımlayamazsınız.

Yürekteki girdaplara bir kemandan
Mutsuzluk çığlıkları döküldükçe
Ötelerde
Sınırları yok edilen bir yurdun
Yavaş yavaş gömüldüğüne tanıksınızdır

Artık geceler hep sürgün
Gün hep ilticadır

Umarsızca ağlarsınız ağlarsınız

Necdet Arslan
Kayıt Tarihi : 22.9.2012 20:20:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    gecelere sürgündür yürek yalnızlar coğrafyasında ilticadır doğan güne soluksuz tutunmaya..hocam felsefik açılımlı düşündüren ve aynı zamanda verdiği duygu yoğunluğuyla okuyucuyu sudan çıkmış balığa çeviren kusursuz bir çalışma daha okudum ulvi kaleminizden..sonsuz saygıalrımla...

    Cevap Yaz
  • Bayram Kaya
    Bayram Kaya

    Bir kod üzerinde bir kodun kayboluşu.

    kendisinden tanılı.

    Kendisinden duyuşlu.

    kendisinin zamana kendisi olması. (akrep yelkovan oluşla)

    Bazen çok sık ve yeğin oluşla duygular işin ve eleştirinin önünde (yelkovanca) bçok kez de duygu işin ve kritize etmeninin gerisinde akrep hareketince.

    Şiiri şiir tutan imlerinizin ne işe yaradığıdır. Somut imin somut hale tercüman olan anlama yansıması değilse imge oluşla değil.

    İmge açılımı oldukça farklılıkalrını ortaya koyacak bir mütaala.

    Mutlulukla...

    Cevap Yaz
  • Alpaslan Akdağ
    Alpaslan Akdağ

    Artık geceler hep sürgün
    Gün hep ilticadır...

    Şiir özellikle de sonsuz bir saygı ister. Kendisine yaklaşılmasını, kendisinin dinlenilmesini ister yalnızca, şiir okuyan önyargılarından vazgeçer, onun üzerinde egemenlik kurmak ya da onu sahiplenmek istemez; aksine kendini ona teslim eder ve onun sesini duymak için sessizleşir. Şiir öznenin gerçek bir alıcı olmasını arzular ve onunla aynı dili konuşmasını ister. Aklın gücünü istemez. Tüketilmek istenen bir nesne olmayı, günlük hayatın şeyleri arasında basit bir şey olmayı reddeder.

    Şiir var olmak ister. Ve yalnızca bütün ruhu, yüreği, duyarlığı ve zekasıyla onu dinlemeyi kabul eden kişi için var olur. Açığa çıkan bu dikkatli kulak kesilişin, duygu olduğunu hatırlatır bize. Şiir kendi yaşanmışlığımıza başvurmamızı ister. Ancak kendi var oluşumuzun derinliğine indiğimiz taktirde şiiri anlayabiliriz. Bu anlama eyleminin kendisi de yaşanmış hale gelir, çünkü kişi yapıtın varlığını kendinde yaşar.

    Dil, şairin yapıtını işlemek üzere kullandığı malzemedir.. Tükenmeyen alabildiğince zengin bir malzemedir, hiç durmadan yenilenen bir gösterge oyunudur. Bu malzemenin çıkış noktası bedendir ve malzeme bu bedenden geçerek düşüncesini açığa vurur. Dilin atomu ise sestir. Ses şiirin ortaya çıktığı dil denilen bu malzemeyi daha iyi anlamamızı sağlar. Şiirin anlamını yakalamaya çalışmak için önce sözcüğü olduğu şekliyle ele alır daha sonra da şiirsel imgeye, dilbilgisine, şiirsel dil kullanımlarına, ahenge, biçim ve içerik arasındaki ilişkiye yaklaşırız.

    Cevap Yaz
  • Osman Aktaş
    Osman Aktaş

    Ne diyeceğimi bilemiyorum. Şair tüm saklı sözcükleri kayboldukları kuytulardan çıkarıp öyle bir ustalıkla dizmiş ki, öyle bir yol öyle bir köprü yapmış ki bu yol geçerken insanı her adımda en güzel en anlamlı sevgiye VATAN SEVGİSİNE götürüyor. Kaybolan yılların karamış geleceğin arasında bu çorak toprağa düşen gözyaşlarımızdan belki bir çiçek açar. Kim bilir? Selam ve saygılarımı bırakıyorum sayfanıza Necdet Hocam, 'işte şiir bu' diyerek...

    Cevap Yaz
  • Alacakaranlık Ezgileri
    Alacakaranlık Ezgileri

    Ülkem kalbimin sınırları kadar geniş,sevgimin derinliği kadar eski,umutlarım kadar canlı ve sonsuz,güzel ülkem...İnsan pençelerini her yanına geçirmiş bir canavarın kucağında direnen bu güzel yurdu gördükçe artar sevgimiz,direncimiz,bağlılığımız...
    Ağlamak düşmez bize,bizim gibilere...Direnmek ve bu dirençle eriyip maya olmak düşer birliğimizin temeline...Tebrikler şair,saygımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (34)

Necdet Arslan