Ya geçmezse Mükremin? Ya hiç unutamazsam seni. Ya hiç alışamazsam? Açık bir kapı bırak bana nolur. Bak gitme bile demiyorum, dön de demeyeceğim. Ben gelirim, yeter ki açık bir kapı bırak bana. Bilirim, gururun ete kemiğe bürünmüş halisin. Özlesen bile dönemezsin, dön de demezsin. Ben gelirim Mükremin, olmaz mı? Bana umut bırak. Bana biraz sen bırak. Ben dayanamam ki. Üç gün görmesem ölürüm, biliyorsun. Yapma Mükremin. Şimdi sıkılmış olabilirsin benden, seni çok sevmemden falan ama sen seversin beni Mükremin. Özlersin. Elini dolaba atıp yiyecek bişey bulamadığında keşke burada olsaydı dersin. Burada olsaydı dediğin zaman orada olabilmem için bana açık bir kapı bırak Mükremin. Sen tek başına televizyon izlemeyi sevmezsin. Öyle herkesin ütülediği gömleği giymezsin. Herkese kolay alışamaz, ısınamaz, güvenemezsin. Biz birbirimizi çok seviyoruz, hatırla Mükremin..
Hayatı anlamaya çalışmak, anlam vermeye kalkmak çok boş bir çaba mı olur Mükremin? Konuş benimle ne olur. Her şey sussun sen konuş. Anlat bana, seni karşıma çıkaran kaderin benim olmamanı sağlaması nedendir? De ki, sınavımız. Bu sınav hep zor mu böyle? Öğretmeden soruyor. Sorunun ne olduğunu bile biz arayıp buluyoruz. Ben seni aramadan buldum Mükremin. Şimdi sen bana sorulmuş bir soru isen ben ne cevap vereceğim? Yol yordam göster bana Mükremin, göz göre göre senden ayrı kalmayı nasıl kabulleneceğim? Üstelik isyan etmeden, kızmadan hiç, küsmeden hayata ve kendime. Söyle Mükremin, kendimi nasıl alt edeceğim?
Seviyorum seni Mükremin. İnanmazsan şarkıları, şiirleri, Şükrü Erbaş'ı tanık yapayım. Şahit tutayım kalem tutan her eli, yazsınlar. Oku Mükremin, senden başka alın yazım yok. Sana ben çok mu geç kaldım? Çok mu erken yaşım? Geçer mi aşk bizden? Yok sayılır mıyız? Şu hafıza dediğimiz karadelik bizi de çeker mi be içine? Olsun. Çeksin. Sevdim ya seni. Sende sevdin ya beni. Sevgi bırakırız gerimizde. Olmaz mı Mükremin? Olmaz ilerimiz seninle. Adımızı bir mezar taşına yakıştırmışsa Yaradan, resmimizi ayrı ayrı kondurmuşsa ömür denilen kareye, ne gelir elimizden acımaktan başka, boşa geçen günlere.
Seviyorum seni Mükremin. Senin seni sevdiğinden daha çok. Allah bizi birbirimize ayrı yazmış diye bitişik yaşayamıyorum hiçbir ömüre. Aykırı duruyorum her güne. Ben sensiz yakışamıyorum bir bebeğin anneliğine. Sen yine de kesip atma beni ömrünün karelerinden çünkü sensiz artık hiçbir resimde gülümseyemem.
Seni hiç unutamayacağım Mükremin. Seninle kurduğum hayalleri hayallerimde tutmaya devam edip başka birinin gerçeğine feda etmeyeceğim. Seveceğim seni bin yıl sonra bile aynı aşkla, aynı tutkuyla. Sana hiç küsmeyeceğim Mükremin. Beşer şaşardı, Allah öyle yaratmıştı gücenmeyeceğim. Bütün acıları bağrıma basarak, kanatarak rüyalarımı seni affedeceğim. Seni susacağım Mükremin. Kelime israfı yapmayacağım anlamayacak beyinlere, almayacak kalplere. Bu yükü ben taşıyacağım gönüllü, gönlümde. Bıraktığın boşlukla övüneceğim. Beni bıraktığın boşluğa bir bak Mükremin. Bana bıraktığın boşluğa bir göz at. Oraya gömeceğim umudumu, hevesimi, uçsuz bucaksız sevgimi, değerini, değer bilmezliğini. Ama seveceğim Mükremin. Beni unutma. Kendine de hatırlatma eğer unutursan. Şartlar mahvetti bizi. Şu yaşamaya alışamadığım hayatın şartları bu uçurumdan aşağıya itti bizi Mükremin. Bizden geriye bir tek temiz olan duygularımız kaldı. Onca şeyden sonra aklımda bir soru işareti, sen beni sahiden sevmiş miydin Mükremin? Sana uyuduğum gecelerin herhangi birinde bana uyanmış mıydın? Seni sustuğum kelimelerin birazını da olsa okuyabilmiş miydin gözümün yaşında? Ben sana ölüp dirildim. Ben senin için aklımı bir köşeye atıp delirdim Mükremin. Seni tahmin ettiğin gibi değil, çok başka sevdim. Sen bile anlayamışken başka birine anlatmaya çalışmakla uğraşmayacağım. Kelimeleri daha fazla dolandırıp durmayacağım. Unutmayacağım, unutma Mükremin.
Dayanamadığımı anladığım anda kaçıp gideceğim Mükremin, alıp saklı kalan hayallerimi yanıma. Seni sevdiğimi sana hiç söyleyemeyeceğim. Senle beni bir edemeyen şehir, yerle bir olsun artık ne çıkar.
Payıma hüzün düştü bu aşktan. Oysa senin dışında hiçbir şey istememiştim Allah'tan. Şimdi kaç bavula sığar bu kadar anı, bu kadar acı?
Pişmanlığım yok senle ilgili olan, yaşanan duygulara. Kırgınım. Bir o kadar masum ve aşık. Sana saftım ben. Sana aşıktım, söyleyemedim hiç ama senden başka duam yoktu aminlediğim. Yolunda kendimden olmaya yetti gücüm seni yüklenmeye değil. Güçsüzdüm belki. Çocuktu yaşım. Erkendim aşka. Buna karşın büyüktü yüreğim.
Senli o kadar çok şey var ki. Seni anlam yapmışım hayatıma. Her şarkıya, her türküye, her şiire seni mıhlamışım. Mıhlamışım Mükremin, silinme imkanın yok bir daha.
Olmayan hayale yazılan mektuplar gibi asılı kalıyor sana olan hislerim bir tavan arası boşluğunda. Senin gerçekliğine o kadar kanmış, o kadar kanamış ki umudum umursamaz olmayı başaramıyorum. Seviyorum Mükremin. Sen hiç olmasan da, olamasan da yanımda, ben seni var bildim. Gittiğini farz edip gelecek diye niyet ettim. Ardına bir amin sürdüm bu duanın. Gelmedin Mükremin.
Senden yine de vazgeçmiyorum sadece kaçıyorum gerçeklerden. Beni hiç anlamayacak olmanı, bu zamana kadar anlayamamış olmanı, bir nebze dahi içine işleyememiş olmamı görmek kadar acı bir gerçek yokmuş dünyada.
Özür dilerim Mükremin. Sana söyleyemediğim, sustuğum, sakladığım gerçeklerim için. Seni kendime mahkum etmemek adına, çok sevip özgürlüğüne bıraktığım için.
Gün gelir bilirsen beni bir yerde, hak verirsen şaşkınlık hallerime geç olmuş olsa bile bul beni. Gittiğim her yerden yazacağım sana. Her şehirde yine biraz senli anılar bırakacağım köşe bucağa. İzlerim senden ibaret olacak. Nereye baksan görebileceksin kendini. Çünkü benim ezberimde senden başka bir şey yok.
Seni sevdim Mükremin. Son sözüm olmayacak bu biliyorum. Ne zaman düşsem yokluğundan bir boşluğa, kalemi elime alıp yazacağım olmayan varlığına. Okursan eğer rastgele, şaşırma.
Kızma bana. Kaderimizi kendimiz yazamıyorduk, biliyorum. Buna rağmen adını alnıma yazmaya kalkıştığım için özür dilerim Mükremin, kalemimi kırdı Yaradan. Tek hatam haddimi aşmaktı çok severek. Seni içime koyana, içine beni koyana, senli günler yaşatıp değerini bilmem için seni benden alana, bana bu mutluluğu bir nebze olsa da tattıran Allah'a şükürler olsun. Rabbim dilerim bir sonraki hayatlarımızda erkenden yolumuzu birbirimize buldursun..
Kayıt Tarihi : 12.5.2013 15:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)