Dört gece beş gündüzün, öyküsü bu evladım
Son bulsun diye hüzün, bak ne yaptı ecdadım
Vatan, tekrar doğarken o gün bir başka cephe
Karanlığı boğarken, parladı Kocatepe
Ağustos yirmi iki, yirmi altıncı fecir
Gelişinden belli ki; kopacak paslı zincir
Toprak nefes alamaz, düşman kahpe mi kahpe
Lakin fırsat bulamaz, gürledi Kocatepe
Ağzı dualı nene, dirgen sallayan dede
Hazır mukaddes güne, koşuyor şehadete
Dinledi öğütleri; kadın, yaşlı, genç, körpe
Her ilden yiğitleri birledi Kocatepe
Vatanın bütünlüğü; düzeni, dirliği der
Bayrağın üstünlüğü, milletin birliği der
Mavi çakmak gözlerle! Nurlandı, gece tepe
İman dolu sözlerle şahlandı Kocatepe
Tüm ordu baştan başa inanırken zafere
Mustafa Kemal Paşa emir verdi nefere
Başlarken top ateşi, hasımlar sere serpe
Tarihte yoktur eşi, şanlandı Kocatepe
Korkudan hiç eser yok, her can bir başkaldırı
Ve yarı aç yarı tok, başlar büyük saldırı
Türk cengâver vurdukça, düşmanlar bindi küpe
Hedefine vardıkça, mutlandı Kocatepe
Ağustos’un otuzu; işgalciler çözüldü
Dumlupınar’ın tozu! İzmir’e dek süzüldü
Atıldı sömürgenler tarihindeki çöpe
Bayram etti yüzbinler, şenlendi Kocatepe
Bu zaferin mayası davasında saklıdır
İstikbalse rüyası, her neferi haklıdır
Rahat uyu şehidim, götürseler de ipe
Buna her gün şahidim, sancaktır Kocatepe
Türkün yiğit evladı! İleri, hep ileri
Rehber yüce Mevla’dır engelse birileri
Senin şanlı tarihin, el kulağına küpe
Bir kutsal emanetin, mührüdür Kocatepe
Kayıt Tarihi : 21.6.2023 11:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!