O kadar çoktu ki işleri çocukların,hiç işleri bitmezdi.Usulen gelselerde bazen,onu mutlu etmezdi.Bir gün hastalandı bizim zahit yatak,döşek.Otursa oturamaz,kalksa kalkamazdı.Biliyor du işte zahit,bu ölüm yoklaması.
Koşup geldiler sağdan soldan çocukları,Her yanı ağıt sesi kapladı.Ben iyi baktım yarışına girdi çocukları.Ölüyordu zahit,hiç kalmamıştı hali.
Son bir hamle yaptı koca zahit.Bir şeyler anlatacaktı.Lakin hiç yoktu takatı.Zorlandı,bir çift söz çıktı ağzından nice sonra"Ölüyorum evlatlarım,lazım değil bu ilginiz,bu ilgi bana yaşarken lazımdı".
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.