Veysel Başer - Koca Seyit Şiiri - Antolo ...

Veysel Başer
8

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

KOCA SEYİT



1929 yılında Balıkesir-Çanakkale yolunun açılışı sırasında Atatürk, Havran’a gelince, Çanakkale Deniz Savaşı’ndan sonra yaşadıklarını kendisinden dinlediği Koca Seyit’i hatırlıyor. Nahiyedeki yetkililere Koca Seyit’i soruyor. Hiçbiri onu tanımıyor. Atatürk, şu serzenişte bulunuyor. "Sizi onunla tanıştırmak istiyorum. Yaptığınız, milletin kahramanlarına vefasızlıktır. Kendisini tanıyın ki, bu topraklarda yaşamanın bir bedeli olduğu bilinsin.”

Koca Seyit’in Manastır köyünde olduğu öğreniliyor. Getirmeleri için iki jandarma gönderiliyor. Koca Seyit köyde yok. Ormana odun kesmeye gitmiş. Acele gelmesi için haber salınıyor. Koşarcasına gelen Koca Seyit, apar topar Havran’a getiriliyor. Yıkatılıp tıraş ettiriliyor. Giydikleri çok pırpıtmış. Nahiye müdürünün yepyeni elbisesi giydiriliyor. Sırf Koca Seyit’i görmek ve onunla görüşmek için bir gece Havran’da kalan Atatürk, eğreti elbiseler içinde gördüğü Koca Seyit’i toplum içinde utandırmak istemiyor. “Koca Seyit, bu elbise sana çok yakışmış,” diyerek iltifat ediyor. “Onu nereden satın aldın?” diye soruyor. Koca Seyit; “Paşam, sizin geldiğinizi haber verdiler, çok sevindim,” diyor. “Beni arattığınızı duyduğumda dünyalar benim oldu,” diye devam ediyor. “Bana bu elbiseyi giydirdiler. Kaymakam bey öyle uygun gördü.” Atatürk, Koca Seyit’le konuşmasının ardından orada bulunanlara şu dersi veriyor. “Siz, vatanı için, milleti için, namusu için canını ortaya koyan böyle insanları bu kadar mı tanıyorsunuz? Eğer siz onları tanımazsanız geleceğinizi göremezsiniz. Hedeflerinizi bilemezsiniz.” Atatürk, bir isteğinin olup olmadığını soruyor. Koca Seyit, “Sağlığına duacı” olduğunu söylüyor. Atatürk’ün maaş bağlama önerisini kabul etmiyor. Odunculuk ve odun kömürü işi yaptığını, orman askerlerinin yakaladığından söz ederek kendisine elleşmemelerini talep ediyor. Atatürk, Havran nahiye müdürüne, “Koca Seyit’e yardımcı olunması” talimatını veriyor.

Tamamını Oku