Ezelden ebede destan dillere
Cihanda bulunmaz eşin İstanbul
Kurbanım bağrında yeten güllere
Değerli toprağın,taşın İstanbul
Yön tuttun,huzurun gittiği yöne
İleri gidersin,bakmazsın düne
Fatih Sultan Mehmet Han'dan bu güne
Yıkılmaz,dik durur başın İstanbul
Riyakârlık bulunmaz ki soyunda
Edeple yoğrulan güzel huyunda
Bereket var ekmeğinde,suyunda
Yedikçe çoğalır aşın İstanbul
Farklıdır ortamın insanı salmaz
Açılan karanfil sinende solmaz
Zemheri ayında üşümek bilmez
İlkbahar gibidir kışın İstanbul
Sevgiyi dostluğu aleme yaydın
Onca koçyiğidi toprağa koydun
Nice yüzyıllara gözlerin aydın
Gençtir halâ senin yaşın İstanbul
Topkapı Müzesi sağlıyor yarar
Haliç'in ahengi akıla zarar
Yere Batan kalbimize taht kurar
Efsanedir için dışın İstanbul
Zenginsin ilimden kültürden yana
Ayasofya sevet,şan verir sana
Hele Sultan Ahmet,can katar cana
Duacıdır uçan kuşun İstanbul
Eyüp Sultan daim gönülde yaşar
Yürekler coşkuyla kabından taşar
Baharda laleler,sümbüller coşar
Erişilmez hayâl düşün İstanbul
Köprülerin kıtaları bağlıyor
Bir baştan bir başa sevgi çağlıyor
Görkemli duruşun yürek dağlıyor
Övünçle dövünür döşün İstanbul
Garip Metin-iyim serden geçilir
Süleymaniye'de rahmat saçılır
Hoşgörün ta kâinata açılır
Çatılmaz kimseye kaşın İstanbul
Kayıt Tarihi : 19.4.2010 17:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)