Sen beni hangi yaşımda bilirsin?
bebek isem dergahında
cehennem kapısını örtmelisin
avuçlarının içerisinde yürüyorum
emziğimi ısırıp ısırıp
bastonuma dayanana dek.
gülüyor musun göklerden halime
gülünecek ne vardı ki...
ne güzel yaratmıştın suretimi
gözlerimin derin vadileri üzmedi mi seni?
hep güler misin biz insanlara
yoksa ağladığın oldu mu yalnızlığına?
hiçbir zaman sen olmak istemedim
makamına göz dikmedim
küçük, küçücük şeyler istedim
istemediğimde verdin
istediğimde ezdin
nasıl da değişiksin
ben seninle konuştum
seninle konuşabildim
seni bilmem ama
ben arkadaş bildim seni
çocukluğun soğuk yorganında
delikanlı çağımda
sırdaşım oldun
bizimkiler kral sandı seni
bilseler seninle olan bu münasebetimi
recmederler beni
suskunluğun heybetindendir
diyeceksin ki konuştum
sarı anızlardan çıkıp gelen elçilerle
yeşil gömleklerle
mavi gözlerle
evet gördüm seni
renginle ve sesinle
elçilerin dergahı daha uzak
senin dergahına göre
kızma bana n'olursun
büyüdüğümü sandıysan yanılıyorsun
avucundaki yürüyüşümü hala izliyorsun
Kayıt Tarihi : 27.10.2025 14:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!