Sana bakıyorum İstanbul,
Kızkulesinden sana bakıyorum
gurup vakti...
Bir ressam gibi doğa
nasıl da çizivermiş
kızıl fonda
muhteşem güzelliğini.
Karşımda duruyor
düş gibi
Topkapı, Ayasofya,
zarif minareleriyle Sultan Ahmet...
O masalsı, olağanüstü siluet.
Sana bakıyorum İstanbul,
Kızkulesinden sana bakıyorum
gurup vakti...
Kutsal bir ayin mi var?
Yoksa şölen mi, görkemli?
Yakılmış sanki binlerce mum
kızıl, turuncu, sarı
pırıl pırıl titreşiyor
boğazın suları.
Günü uğurluyor martılar
çığlık çığlık,
bir de o nihavent şarkı...
Fena çarpıyor
güzelliğin İstanbul,
dönüyor başım
sarhoşum
Kızkulesinde, gurup vakti...
Kızıllığın ortasından
geçiyor bir gemi,
geçiyor uzaktan
anılar gibi,
takılmış peşine
güneşin son ışıkları.
Geçiyor zaman .
an geçiyor...
Bu düş de
kaybolacak birazdan.
Hüzün dolu hazdan
kalacak geriye
sana olan sevdam İstanbul,
sana olan sevdam...
(Nisan 2006, Ankara)
Gönül GürkaynakKayıt Tarihi : 20.4.2006 23:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gönül Gürkaynak](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/20/kizkulesinden-istanbul.jpg)
kaybolacak birazdan.
Hüzün dolu hazdan
kalacak geriye
sana olan sevdam İstanbul,
sana olan sevdam...
Bir deli sevdadır İstanbul, en büyük aşklara bile nazire.
Güzel anlatım için tebrikler şairimize.
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)