Kızıma Vasiyetimdir Şiiri - Engin Badem

Engin Badem
105

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kızıma Vasiyetimdir

Ezgi,
Biliyorsun bu şiiri sana,
Baban olmam hasebiyle yazıyorum kızım.
Gün gelirde yirmi dokuz harfin neler yaptığını öğrenirsen,
Hele de özenirsen var ya şairliğe.
Hele de annen sana,
Babanın da şiirleri vardı derse,
Acemide olsa şairdi derse eğer.
Ve gösterirse sana yerini,
Hani çıkarırsa kitaplığımın o gizli bölmesi deki yerden.
Alıp okursun kızım.
Belki beni bir soluk yakınında,
Belki de karşıyakada soğuk bir mermer taşın altında bulursun.
Artık o da senin kısmetine yavrum,
Ama sen beni üzme emii; ağlama ne olursun...

Ezgi,
Biliyorsun bu şiiri sana,
Baban olmam hasebiyle yazıyorum kızım.
Hatırladım da
Soğuk bir şubat akşamına tevafuk etmişti gelişin.
Ve ansızın bir can telaşıyla,
Soframa düşen nurdu gözlerin.
Ankara soğuktu kızım,
Camlara nefesimden buğular düşüyordu
Hastane önünde;
Elleri cebinde hani şimdi “babam”dediğin bir adam üşüyordu.
Ağzında paketinden çıkardığı son sigarası.
Elinde her seferinde ayaza teslim olmuş çakmağı.
Dilinde asırlık türküler.
Beklemek ne kadar da zormuş be kızım.
Oysa ben;
Şu kapının ardından koşarak geleceğini sanıyordum.
Sarılıp da boynuma “babam” diye bağıracağını sanıyordum.
Nerden bileyim patik giymeden, ayakkabı giyilmeyeceğini.
Daha attaya bile kalkmadan yürünmeyeceğini.
Nerden bileyim kınanın yirmili yaşlarda yakıldığını ellerine.
Ve nerden bileyim,
“Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar” türküsünün,
Benzemediğini ninniye.
Nerden bileyim kızım,nerden bileyim ben babayım...
Kızım dışarı vurmadığım öyle hallerim var ki,
Hiç gördün mü babanı ağlarken gecenin al yalazında?
Hiç gördün mü başını dikerken bir sıvanın anlamsız boşluğuna?
Hiç saydın mı boğazıma dizilen demir lokmaları?
Hiç gördün mü asılan yüzümüm masum provalarını?
Görmedin kızım,göremezsin çünkü ben babayım...

Ezgi,
Biliyorsun bu şiiri sana,
Baban olmam hasebiyle yazıyorum kızım.
Sakın ola o masum yüzüne vurmasın ayaz,
İç geçirme kızım gözlerini dikip, dikip resimlere
Farz et ki ben yanındayım,
Farz et ki başın dizlerimde,
Farz et ki ellerimde saçların.
Ezgi.. kızım benim,
Bak hakkımı helal etmem ay gamzene inince yakamozlar.
Çünkü Sen ağladığında kızım;
Bir kanlı hançer saplanır durur ciğerime
Ankara başkaldırır yürür üstüme,üstüme.
Menekşeler açmaz,
Koklamaz terimi masum hali yüzümün,
Bir obruk şaha kalkar gözlerimde,
Daralır yedi kat sema,
Daralır yedi kat arz.
Ezgi kızım benim;
Seni sevmek bana Allah’tan farz.

Ezgi...Biliyorsun bu şiiri sana,
Baban olmam hasebiyle yazıyorum kızım.
Hatırladım da
Kıvır, kıvır saçlarından asılmıştım hayata.
Aylardan şubat günlerden perşembeydi.
Başıma düşen en güzel yağmur gözlerindeki şelaleydi.
-Ya sen ne kadar güzel bir şeysin be yavrum.
-“Baba”olmak ne kadar güzelmiş be kızım.
Hatırladım da
İlk kez “baba” demiştin,
Annen kaybetmişti kazağına girdiğimiz o iddiayı.
İlk kez ben yürütmüştüm seni,
Annen yine kaybetmişti.
Ben seni hiç kaybetmedim be kızım.
İşçi yorgunluğumda şekerli bir kahve gibiydin.
Hatta uykumu o hüzzam sesinle bölerken bile,
Kalbimden sırata uzanan en güzel yolum gibiydin.
Çünkü sen benim yaşama sebebimdin.
Ağrıyan başıma şifa niyetine aspirinimdin.
Haa unutmadan kızım,bu sana vasiyetimde.Öyle ya..
Sana yüreğinden yol bulan sevgi pınarlarımı bırakıyorum.
Bir de şu kimsenin okumadığı şiirlerimi.
Kabul et ne olur.
Ve ne zaman mezarımın başına gelirsen,
Fatihanın yanında bu şiiride oku ne olur.
Ezgi...Kızım benim.

Engin Badem
Kayıt Tarihi : 23.3.2007 16:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!