Duru Ece'me...
Kızım…
Zaman dediğin akıp giden bir nehir,
Ve o nehirden bir gün geri dönüp bakarsın da
Fark edersin:
Küçük bir kızın adımları nasıl büyümüş,
Nasıl genç bir kızın yürüyüşüne dönüşmüş…
Ben de seni böyle izledim yıllarca;
Bir rüyanın gerçeğe dönüşmesini seyreder gibi,
Hem gururla, hem şaşkınlıkla, hem de minnetle.
Sen büyüdün kızım…
Okul yollarını, sınıf kapılarını, sabah uykularını,
Sınav streslerini, yeni arkadaşlıkları
Bir bir aştın, atlattın, öğrendin.
Her yıl biraz daha güçlendin,
Her yaşında biraz daha derinleştin.
Biz seni;
Resmin renklerine, müziğin notalarına,
Sporun disiplinine emanet ettik.
Kalbin incinmesin, ruhun körelmesin,
Hayat seni nereye savurursa savursun
İçindeki ışığı hiç kaybetme diye.
Çünkü bilirdik ki kültür, karakter ve erdem
Bir insanın içindeki en sağlam direklerdir.
Sana bu direkleri vermeye çalıştık hep;
Bir gün ayakta tek başına durabilesin diye.
Kızım…
Yaşın 18
Kalbin, kendine bile söyleyemediğin hislerle dolu olabilir.
Bizim için önemsiz gibi duran şeyler,
Senin için bir dağ kadar büyük olabilir.
Çünkü gençlik, sessiz fırtınaların adıdır.
Bazen anlaşılmamak canını yakar,
Bazen küçücük bir söz dünyanı yıkar,
Bazen de bir tebessüm bütün gününü aydınlatır.
Biliyorum…
Bu birkaç yıl boyunca
Biz de seni incitebiliriz, sen de bizi.
Yanlış anlayacağız, yanlış anlatacağız.
Ama kızım, sakın susma.
Konuş bizimle.
Çünkü sen konuştukça,
Biz birbirimize yeniden yaklaşacağız.
Sözlerin bizim evimizin sıcaklığı,
Sükûnetin evimizin nefesi.
Bizi kıran şey duyguların değil suskunluğundur;
Unutma bunu.
Canım kızım…
Hayat, ardı ardına gelen duygular zinciridir.
Sevinçler gelecek, kalbini yükseltecek;
Acılar gelecek, seni sınayacak;
Bazı dostluklar kuru bir yaprak gibi kopacak,
Bazıları kök salıp ömür boyu kalacak.
Zaman zaman biz de ayrılacağız birbirimizden,
Tıpkı bugünlerde olduğu gibi.
Ama bil ki sen nereye gidersen git,
Ben nereye savrulursam savrulayım;
İçimde taşıdığım baba yüreği
Sana hep ulaşacak bir yol bulur.
Sen benim kızım,
Benim genç hanımefendim…
Biz birbirimize hep lazım olacağız.
Çünkü aile, birbirine uzanan iki elin
Asla kopmayan bağından ibarettir.
Ne olur unutma:
Seni samimiyetle, içtenlikle, hesapsızca seviyoruz.
Sen bizim kalbimizde açmış bir çiçeksin,
Ve ömrün boyunca da öyle kalacaksın.
Kızım…
Okumayı alışkanlık değil, nefes bil.
Araştırmayı merak değil, yol bil.
Çalışmayı yük değil, yükseliş bil.
Planlı ol, düzenli ol;
Hiçbir kapıda el açma.
Çünkü başarının tohumu terle sulanır,
Ve senin içinde o tohum çoktan filiz verdi.
Başarı dediğin şey,
Hayran olduklarının sırtında taşımadığı bir taç değil;
Onların içindeki cevherdir.
Ve bil ki o cevher,
Senin ruhunda da aynı parlaklıkla saklıdır.
Sadece emek ister, cesaret ister,
Bazen gözyaşı, bazen de sabır ister.
Bu sözlerimi kızım,
Bir gün arkamdan okuduğunda
“Babam bana hep güvenmiş” diyebilesin diye yazıyorum.
Benim sana bıraktığım en büyük miras
Bir ev, bir eşya, bir servet değil;
Senin kendi ışığındır.
Onu koru, büyüt, çoğalt.
Kendine inan, yoluna inan.
Düşersen kalk, yorulursan dinlen
Ama asla vazgeçme.
Ve ne olursa olsun,
Bunu asla unutma kızım:
Baban seni çok seviyor
Dünyada değişmeyen tek şey olarak.
Kayıt Tarihi : 9.12.2025 15:50:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!