Kızım Özlem'e Mektuplar-1

Mustafa Bayar
48

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kızım Özlem'e Mektuplar-1

Bugün bir yaşına bastın kızım...
Hâlâ 'baba' diyemiyorsun,
bu yüzden annen hep dalga geçiyor benle.
Ben de; sana bir kaç ay daha mühlet verdiğimi,
o zamana kadar susacağımı, söylüyorum hep.
Gerçi, ne yapabilirim ki?
Seni kese kâğıdına koyup atacak hâlim yok ya.

Bugün bir yaşına bastın kızım...
Öyle mum, pasta falan almadık tabi,
öğrenirsin gerçi ya yeri gelmişken söyleyeyim;
ben hayatta sevmem öyle şeyleri.
Zaten sen de pasta yiyemeyecek kadar ufaksın,
yiyebildiğin tek şey başımızın eti.
Dün gece yine uyutmadın bizi.
Ne var bilmem ki dört saat ağlayacak?
Sonunda ben dayanamayıp salona kaçtım.
Bilmiyorum annen kaç saat daha uğraştı?
Sabah gözünü açamayacak kadar yorgundu
ve soruma yanıt vermeyecek kadar öfkeli.
Yok, korkma.
Sana değil siniri,
bana.
Kaçıp gittim diye surat asıyor.
Ben de evden kahvaltı etmeden çıkmak zorunda kaldım.
Üzülme kızım;
aç kalmadım.
Sıcak bir simit,
iki bardak da çay alabilecek param var hâlâ.
Yıllar sonra da aynı şekilde,
ihtiyaçlarını karşılayabileceğimi umuyorum.
Umduklarımı pek gerçekleştiremem ama,
bu sefer harbiden umuyorum,
inan bana kızım...

Bugün garip bir şey oldu kızım...
Annen, senin adını neden Özlem koyduğumu sordu?
Bugün ikinci defa yalan söyledim ona.
İlk yalanımı sorma,
boş ver...
Kızım;
bugün ilk defa annenden nefret ettim.
İlk defa bugün, yüreğimdeki kilitli kapıyı zorladı.
Belki suratına tokadı basıp,
onu susturabilirdim, yapmadım.
Ama ne yalan söyleyeyim,
bir an için aklımdan geçmedi değil.
Bakma bana öyle kızım,
daha anlayamayacak kadar küçük olduğun çok şey var.
Hele bir, lise üniformasını giy,
ben bir kaç çocuğu seni eve bıraktılar diye
eşek sudan gelinceye kadar döveyim
o zaman anlarsın.
Şaka yapıyorum;
evet, eşeğin sudan gelme kısmı şakaydı.

Bugün bir yaşına bastın kızım...
Doğum günü hediyeni annene verdim:
İsminin yazılı olduğu bir bileklik.
Kolların biraz daha tombullaştığında takacak,
şimdi çok bol geliyormuş.
Ben o an takmasını istedim,
ama kabul etmedi.
Ben de sesimi çıkarmadın,
susmam gereken o kadar çok var ki kızım;
bazen konuşmaktan korkuyorum.
Annen o kilitli kapının anahtar deliğinden
içeriye bakmaya çalışıyor.
Gözlerini çıkarmaktan korkuyorum kızım...
Orası yasak;
herkese yasak.
Sana da yasak.
annene de yasak.
Kusura bakma kızım...

Özlem’im... Kızım...
Bugün ilk defa gerçekten özlemim olduğunu fark ettim...
Sen; benim başka bir hayatta,
başka koşullarda hayal ettiğim özlemimsin.
Utanarak,
yerin dibine geçerek itiraf ediyorum bunu.
O hayatta annene yer yoktu.
O hayatta sen,
başkasına anne diyecektin.
O zaman adını Özlem değil;
Eylül koyardık.
Biliyorum; çünkü 'O' annen o ismi isterdi,
bunu hissediyorum.
O zaman kalbimde kilitli kapılar olmazdı,
annen seni kucağına her aldığında içim sızlamazdı.
Geçen bu bir yıl boyunca sana her baktığımda gözlerim,
yüreğim böyle nemle dolmazdı.
Nereden mi biliyorum?
Babalar her şeyi bilir kızım?

Bugün ilk defa beşiğinin yanına çöküp ağladım kızım...
Seni gerçekten sevdiğimi fark ettim,
ama...
Ama Eylül olsan kötü mü olurdu?
Yine sen aynı olsaydın?
Benim saçlarımda gençliğimden,
mazimden hatıra aklar olmasaydı?
Ama sen yine de aynı olsaydın da,
adın Eylül olsaydı
kötü mü olurdu?
Annen...
Annen başka bir anne olsaydı,
nasıl olurdu?
Bugün ilk defa beşiğinin yanına çöküp ağladım kızım...

Bugün bir yaşına bastın kızım...
Ve ben ilk defa beşiğinin yanına çöküp ağladım.
İlk defa annen, adını niye Özlem koyduğumu sordu?
İlk defa annenden nefret ettim?
İlk defa adının Eylül olmasını,
annenin başkası olmasını istedim.
En kötüsü de,
ilk defa gözlerinin 'O'na benzediğini fark ettim.
Bugün bir yaşına bastın kızım...
Bugün aylardan Kasım,
Bugün ayın 21'ü...
Bugün 21 Kasım.
Doğum günün kutlu olsun kızım...

(Hercaî)

Mustafa Bayar
Kayıt Tarihi : 3.12.2010 18:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Şimdilik sadece hayalden ibaret olan kızım 'Özlem'e...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Bayar