Hep onurumla yaşadım kızım
Hani derler ya kursağa haram lokma düşmedi.
Sen öyle say…
Toz pembe umutlarım vardı; şöyle kitaplarımı yazacağım,
mavi balkonlu,
çatı katında güvercinlerin oynaştığı,
ahşap doğraması orman kokan,
terası dağ havasıyla dolu
bir evim olsun isterdim.
Çok görme, bunlar senin de hayallerindi…
Hani derdin ya “baba şöyle küçük bir odam olsa ! ”
Sabah güneşi içine doğsa..
Bir de sarı kırmızı kanaryam olsa,
Ama özgür olsa!
Olsa..olsa..olsa..!
Olacak kızım
Hayal; bir açın ekmek arası balık ızgarası gibi öylesine iştahlı,
Ve öylesine lezzetli ki,
Yedikçe “cııız, cııız” yanar adamın yüreği…
Biliyor musun en güzeli,
En güzeli insanları sevdim kızım
Her bir canlıyı, var olanı,
ve de olacak olanı sevdim.
Ama dilimdeki eşek arılarını susturamadım.
Gece yarıları kabuslarda,
Gece yarıları ter içinde uyandım
Şu yaşıma geldim, hala anlayamadım.
Coğrafyayı, matematiği ve de adaletsizliği
Sonra, sen geliverdin dünya’ya,
bayram yaptım.
O gün bütün garibanlara birer takım elbise
Üstüne de rakı ısmarladım.
Annen, hastane kapısında çıldırdı;
“Adam sen bu parayı ne yaptın? ”
Vay be… anasını sattığımın dünyası
Oysa sana yaylı beşik alacaktım.
Annen haklı kızım
o gün bu gündür ben de kadınsız
ve de kuruşsuz kaldım.
Dünyanın raconu böyle imiş,
şu fukara beynime anlatamadım.
Üç kuruşa yapamadım kızım,
Kaldırıp atamadım yüreğimde ki ak çizgiyi
Oysa şimdi tek başımıza kaldık değil mi?
Sen büyüdün, serpildin.
Yani genç bir kız oldun.
Ama senin de başın dik,
Sen de benim gibi onurlusun..
İşte yaşam denen tiyatro bu kızım.
Senaryosu kaderin
Yani sensin
Bak! Perdeler açıldı bile
Aramıza hoş geldin!
Kayıt Tarihi : 26.11.2008 19:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
.
![Muharrem Nalçacı](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/11/26/kizim-94.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!