Millet olarak aşağılık duygusundan kurtulup beklenmeyenlerden olan tarihe beklenmeyenin gerçekleş-mesi olarak bakmak için realizme mutlaka karşı çıkmalıyız. Yüce Pey-gamber’in fetihle ilgili sözünü hedef göstermek olarak alan düşünürler, yeni bir ‘Kızılelma’ yaklaşımını mille-timize hediye etmişlerdi. Resûlul-lah’ın; “İstanbul, elbette fetih oluna-caktır. Onu fetheden başbuğ, ne güzel başbuğ; onun askeri ne güzel asker,” kutlu hadisinde yüce bir hedefe işaret vardı.
İstanbul’un fethi, bu kutlu sözden hareketle ‘Kızılelma’nın gerçekleş-mesi şeklinde yorumlanacaktı. ‘Kızı-lelma,’ Ergenekon Destanı’nda Er-genekon’dan dışarı çıkma ve kay-bolan eski yurdu tekrar ele geçirme ülküsü şeklinde anlatılırdı. Bu yakla-şım; Selçuklu ve Osmanlılar tarafın-dan ise Roma ve Bizans İmparator-luklarının hâkimiyetindeki ülkelerin fethedilmesi ülküsü olacaktı.
Hayat şartları insana yaşlı havası verdirirdi
Rüyalar ise yaşlı olan bedeni gençleştirirdi
Efendimiz ashaba bir müjdeyi duyuracaktı
Kisra Sarayı ile İstanbul feth olur diyecekti
Hayat çizgisinin plânlaması çok önemliydi
Kızılelma gelecek rüyası görmekle ilgiliydi
Mevlâna güzel bir ülküye doğru yürümüştü
Dünyayı fethedilecek Mekke gibi görmüştü
Süt göller bal ırmaklar altın eşik gümüş kapı
Uyur değil yürürken düş görür yaparız yapı
Her dünya şehri fethedilecek bir İstanbul’dur
Batı egemenliğine karşı İslâm’a hizmet budur
Eyüp Sultan İslâm Ordusu’na hedef göstermişti
“İstanbul’u İslâm beldelerinden yapın,” demişti
“Ben ölürsem düşman toprağına gömün beni
“Ölümüne de olsa en iç bir yere götürün beni”
Oğluna yaptığı vasiyet elbette yerine gelecekti
Hazret fethinden evvel İstanbul’a gömülecekti
Hep göğe doğru üç tuğ ya da ok bayrağa çizilirdi
Bununla Asya Afrika ve Avrupa’ya işaret edilirdi
Dünyanın bir ucunda ışık bekleyenler vardı
Bekleyene el vermek.. kucaklamak karardı
Boşuna mı Hala Hatun o yaşta Larnaka’ya
Eyüp Sultan uzun yoldan geldi İstanbul’a?
Kızılelma bir kuş olup uçardı
Ayasofya kubbesine konardı
İstanbul’un fethi ile yine uçmuştu
Roma’nın St. Pierre’ine konmuştu
Roma neresi kimin yeri ya da kimin kalesi
Türk fatihleriyle Türk akıncıların ilk hedefi
Bu ordunun ordular arasındaki kutlu görevi
Kâbe ışığını dünya kentlerine götürmek gibi
Kızılelma’yı anlatmalı bazı anılardan söz etmeli
Büyüğün ciddiye aldığını hangi akıl reddetmeli?
Osmanlı coğrafyasında yedi yerde Kızılelma vardı
İstanbul Roma ile Viyana Kızılelma’sı ünlü olandı
Sultan çıkar sık sık Yeniçerileri ziyaret ederdi
Ayrılırken de: “Kızılelma’da buluşuruz” derdi
Divanhâne duvarında vardı Kanunî beyti
Gelen okur giden okur tuttukları nöbetti:
“Testiye kurşun atar keçeye kılıç çalar
“Yiğit deyince Ali kılıç deyince Zülfikâr
“Yaklaştıkça uzaklaşan ülkümüz bizim
“Kızılelma’ya kadar gideriz Hünkâr!”
Dostoyevski ve Tolstoy Rus’a görev verirdi
“Mesih millet evreni hıristiyan etsin” derdi
Batı her alanda koşarken biz duracak mıydık
Onlar egemen olurlarken biz susacak mıydık?
Sen Doğu’dan Batı’ya Kızılelma için koşan ol
Kardeşliği hayalden gerçeğe çıkarırdı bu yol
Kayıt Tarihi : 21.9.2018 23:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
